Siyaset sosyolojisinin en önemli sorunu, toplumu ikna etmektir. Tarihin her döneminde, siyasiler toplumu ikna etmek için yöntemler geliştirdi. Bunların başında din geliyor.
Toplum en kolay din ile ikna ediliyor. Tanrı adına halka seslenen din adamları, sosyolojik ikna sorununu kökünden çözüyor. M.Ö. 1750 lerde, Baş Rahip Hammurabi tapınağa giriyor, tanrı ile görüşüyor ve ünlü yasalarını topluma kolayca kabul ettiriyordu.
Mısır'da tanrının dünyadaki temsilcisi olan Firavunun her emri, tanrısal nitelik taşıyor. İtiraz edilmiyordu.
Musa ile başlayan Yahudi toplumundaki emir-kumanda zinciri de değişmedi. Sadece ikna metodu değişti. Musa, Yahudilere ''Rab sizinle anlaşma yaptı, siz onun emirlerine uyacaksınız, Rab da sizlere içinde bal ve süt akan bir memleket verecek'' diyordu.
Hz. İsa ise ruhlara hitap ediyor. Benim Krallığım başka dünyada diyordu. Onun yerine geçen havariler ''tanrı fakir insanları sever, onları kalabalık yaratmıştır'' diyerek kadercilik ile insanları ikna etmeyi başardılar.
Benzer durum Hindistan'da gelişti. Toplumu kast sistemine ayırdılar. Din adamları, yöneticiler, iş adamları ve aşağı sınıf. En kalabalık aşağı sınıf idi. Onları yeniden doğuş ile kandırdılar. İsyan ettikleri taktirde daha kötü koşullarda tekrar dünyaya geleceklerine inandırdılar. Milyarlar halen, inkarnasyon ile ikna ediliyor. Hindistan sokaklarında kaderine terk edilmiş fukaradan geçilmiyor.
Cennet ile kandırma modasına en çok müslümanlar uyuyor. Müslümanların fakirlikten kurtulmaya niyetleri yok. Cennet için dua ve ibadet etmeyi tercih ediyorlar. Zira cennette onları, kevser şarabı, huriler ve kılsız gılmanlar bekliyor.
Modern dünyada, halkı ikna etmenin metodu değişti. Savaş yapmak isteyen siyasiler, kendi ülkelerindeki ticaret kulelerini yıkıyor. Düşmana mal ederek, halkı savaşa ikna ediyor.
Diğer bir yöntem ise korku ile ikna etmek. Düşmanın gücünü abartarak, düşman geliyor diye ikna metodu Orta Çağdan beri kullanılıyor. Bunların başında Türkler geliyor söylemi idi.
Türk korkusu, Avrupalıyı din korkusundan kurtardı. Ancak, Türkler kendilerini din korkusundan kurtaramadı. Türkleri ikna etmenin yolu, cennette yer temin etmekten geçiyor.
Şinasi Kara
