Sayın okuyucularım bu başlıkla ilgili yazımı neden ve niçin
kaleme alarak yazdığımı izaha çalışacağım:
Son zamanlar da olduğu gibi birçok şeyin magazinleşmesi ve Atatürk'ümüzün  de bulardan nasibini alarak, internet sitelerin de dolaşırken
nice ve ahlaktan yoksun kimselerin, yalanları ve iftiraları ile karşılaşıyorum. Bunları yazanlar bizim yurttaşlarımız ve Müslüman kardeşlerimiz 
mi?diyerek şaşıyor ve daha doğrusu midem bulanıyor.,işte yazımın ÖZÜ:
şunu unutmayınız ki, insanlar dünyaya gelirken AHLAKLI VE VİCDANLI
OLARAK bu kavramlar içersinde gelir ve doğarlar. Zaten herkes ana rahmin
de pırıl pırıldırlar. Doğarlar büyürler fakat dünyaya geldikten sonra yaşadıkları,
Cemiyetimiz içersinde vicdan ve karakterleri (huyları) nedense değişi veriyor.
Topluluğumuzun üstesinden gelmediği veya gelemediği bir ahlak ve vicdan
Bulanımı ile karşı karşıya. Bu iki sorunu bir birinden ayırmış gibi düşünmek 
yanlış olur kanaatindeyim. AHLAK: DAVRANIŞ KURALLARINI KOYAR.
VİCDAN: İse KURALLARIN İHLAL EDİLİP EDİLMEDİĞİNİ BELİRLER,
KİŞİYİ KURALIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEYE SEVK EDER.
Ahlak ve vicdan sorunlarını başka başka düşünürsek yanılırız. Ahlak ve vicdan
Sorunları sadece siyaseti ilgilendiren sorunlarda değil. İş hayatın da olsun,
Bireyler arasında ki ilişiklerde olsun, herkes insanların eskisi gibi davrandıklarından yakınıyor. Başkalarının ahlak kurallarına uymamalarından yakınanlara soruyorum? Onlar kurallara uyarlar mı? .Dersiniz bence muğlâk. Bu çöküntü neden oldu?,bununla nasıl baş edeceğiz?Gerçeği saptırdığınız andan itibaren Gideceğimiz yolları asla sen belirleyemezsin. Hayatın sana sevmeyi öğretmez O,sevgisizliğin acılarını getirir, Sevmeği sen öğrenirsin. Önce emekler, sonra Usta olarak yürürüz ama düşüşlerimiz anidir. Türkiye, bir yandan hızla artan Nüfusun kentlere akması, diğer yandan kapalı, tarıma dayalı bir ekonomiden Sanayi hız metlerin ağır bastığı açık bir ekonomiye kayması kısa zaman içinde yaşadı,yaşıyor.Bu durumda eski değerlerinin yerini durumlara uyum sağlamakla yetersizliği ve ahlaklılığı saylayan denetim kurumlarının çökmesi söz konusu oldu. Ahlak kurumlarının kaynaklarından önemli biri DİNDİR. 
DEVAMI VAR