Ülkemizi yönetenler, herkesin morali yükselsin diye kişi başı düşen yıllık gelirimizi bir gecede ikiye katladılar! Sürekli bizlere ata ot gösterir gibi ülkemizin Dünya’da ilk on ekonomi arasına gireceği yılları söyleyerek herkesi aldatıyorlar. Çin’de Dünya’nın ilk üç ekonomisinden biri ama demokrasi, insan hakları ve benzeri konularda oldukça kötü durumda.
Ülkemizde; İş cinayetlerinde Avrupa’da birinci Dünya’da ilk sıralardayız.
Kadın cinayetlerinde Avrupa’da birinci Dünya’ ilk sıralardayız.
Trafik cinayetlerinde Avrupa’da birinci Dünya’da ilk sıralardayız.
Uyuşturucu konusu tüm fakir mahallelerin ortak sorunudur.
Eğitim konumuz yürekler acısı, gelir dağılımı facia, fakat ülkemiz kalkınıyor!!!
İş cinayetleri ülkemizi yönetenlerin zengin severliğinin ve de zenginlerin doymayan iştahından(açgözlülüğünden) kaynaklanmaktadır. Yıllar önce işe başlayanların başladıkları gün sigortalı olmaları zorunluluğu getirildi. Fakat; Sendikalı olmaları zorunluluğu getirilmedi. Devlet büyük şirketlerin güvenlik denetimini özel sektöre bıraktı. İş müfettişleri de direk başbakanla görüşen bir patronun şirketini nasıl denetlerler elinizi vicdanınıza koyun.
Her iş kazasından sonra klasik hamasi nutuklar atılıyor. Sonra herkes konuyu unutuyor. Sonuçta bir araştırılsa sanırım görülecektir. İş kazalarında yaşamını yitirenlerin yakınlarının büyük çoğunluğu iktidar partisine oy vermektedirler. Hatta faciadan sonrada Reyhanlı’da olduğu gibi oylarını seve seve iktidar partisine vermektedirler. Bu kadar açık bir durum varken muhalefet partilerinin bunları kullanamaması da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur.
İktidar partisi yaptığı yollarla öğünürken bu katliam gibi kazalar nasıl oluyor? Eğitimi yozlaştırırsanız yaşamın her alanında hatalar yapan insanlar üretirsiniz. Cehaletten beslenmeye kalkmak hiçbir iktidarı bahtiyar ve kalıcı etmez.
Cumhuriyetin ilk yıllarında açılan endüstri meslek liselerinden mezun olanlar ara insan gücü olarak eğitim aldıkları dallarda fabrikalarda ve inşaat sektöründe hizmet veriyorlardı. Şimdi hepsi bilerek yozlaştırıldı. Okuduğunu ve dinlediğini anlamayan insanlara diplomalar verildi. Diplomalı cahiller ordusu ülkemizde kol gezmektedir.
Kadın cinayetleri de yukarıda saydığımız nedenlerden olmaktadır. Kadınlar doğaları gereği daha üretken ve daha yaratıcıdırlar. Erkeklerin büyük çoğunluğu ise, iyi eğitilmedikleri için bencil, paylaşma duyguları gelişmemiş ve feodal duygular içindedirler.
Ülkemizde gün geçmiyor ki bir veya birkaç gencimiz uyuşturucudan ölmesin. Bu gençler iyi eğitim almamış, işsiz gençlerdir. Her geçen gün bu gençlerin sayısı artarken beraberinde suç oranları da artmaktadır. İşsiz genç bağımlısı olduğu maddeyi alabilmek için suç işlemek zorundadır.
Bu konuların hepsi ülkemizi yönetenlerin çözmeleri gereken konulardır. Fakat iktidar sermaye sahipleri ile içli dışlı olduğu için bu konular çözülememektedir. Muhalefet partileri de yasak savar kabilinden biz bu konuları parlamentoda gündeme getiriyoruz. Diyerek halkı kandırmaktadır.
Muhalefet partileri, sendikalar ve meslek odaları başta olmak üzere her yerleşkede var olan tüm STK’larla sürekli birlikte hareket etseler;
İş yerlerindeki denetim rezaletleri ve sendikasızlık
Kadın cinayetlerindeki anlamsız cezai indirimler,
Trafik cinayetlerindeki sembolik cezalar
Bir nebze olsun azalır.
Ülkemizde ilk sekiz ayda 1270 emekçimiz öldü. İş kazası denilerek,
Gün geçmiyor ki sudan nedenlerle kadınlarımız ölmesin.
Gün geçmiyor ki onlarca insanımız trafik kazalarında can vermesin.
Bu yıl ülkemizde iş kazaları tavan yaptı. Çünkü denetim hemen hemen sıfırlandı.
Yeni Türkiye’de fakir fukaranın ölmesi, zenginlerin servetine servet katması FITRATLARINDA var mı??
