Bilişsel yeniden yapılandırma, hastanın olumsuz veya işlevsiz düşünce kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine izin veren psikolojik bir süreçtir.

Bilişsel davranışçı terapi

1960’larda, psikoterapist Aaron Beck BDT’yi geliştirdi. O andan itibaren, teknik durdurulamaz hale geldi. Aslında, birçok farklı psikiyatrik bozukluğu ele almak için temel oluşturdu.

Sohbete dayalı ve hastanın ‘problemine’ odaklanan bu yöntem, psikanaliz gibi daha klasik modellere kıyasla bir ilerlemeydi. BDT aşağıdaki ilkelere dayanmaktadır:

Psikolojik sorunlar, işlevsiz ve yararsız düşünce biçimlerinden kaynaklanır.

Daha sağlıklı zihinsel ve davranışsal yaklaşımlar geliştirmek için hepimiz yeni stratejiler öğrenebiliriz.

Istırap, günlük olarak öğrendiğimiz ve pekiştirdiğimiz otomatik zihinsel kalıplar tarafından tetiklenir.

Aşağıdaki hedeflere odaklanır:

Bireyin davranışını ve motivasyonunu anlamak.

Onlarda geçerli bir özgüven duygusu geliştirmek.

Onlara yeni araçlar ve yararlı başa çıkma stratejileri sağlamak.

Düşünce çarpıtmalarını ve irrasyonel düşünce kalıplarını tespit etmek.

Hastanın kendi terapisti olmasını sağlamak.

Psikanalizden farklı olarak geçmiş, BDT için pek önemli değildir. Bireylere şimdi ve burada acılarını ve sorunlarını yönetmeleri için araçlar sunmak daha önemli görülüyor.

Bilişsel-davranışçı terapinin ana teknikleri

BDT, bireyin düşünme biçiminin duygularını ve davranışlarını etkilediği temelinden yola çıkar. Bu nedenle, BDT’ye göre psikolojik bozuklukların temelini oluşturan bilişsel mekanizmalara müdahale etmeye odaklanılır. Bu öncülden, bir dizi teknik geliştirilir ve uygulanır. Bunlar aşağıdaki gibidir:

Bilişsel yeniden yapılandırma

Bilişsel yeniden yapılanma, hastanın olumsuz veya işlevsiz düşünce kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine izin veren psikolojik bir süreçtir. Bu nedenle, (farkında olmadıkları) olumsuz veya çarpık otomatik muhakemelerine meydan okunur. Bunlar, duygusal acıya ve uyumsuz davranışlara dönüşen davranış türleridir.

Bu, en çok kullanılan ve etkili BDT tekniklerinden biridir. Stanford Üniversitesi’nde (ABD) yapılan bir analiz, korkuların tedavisinde yararlılığını vurgulamaktadır.

Maruziyet terapisi

Maruz bırakma terapisinin amacı, hastaların yavaş yavaş rahatsızlığa neden olan durumlara veya uyaranlara maruz bırakarak korkuları ve endişeleriyle yüzleşmelerine ve üstesinden gelmelerine yardımcı olmaktır.

Son yıllarda, maruz kalma terapisi sanal gerçekliğin faydalarından yararlandı.

Korkuları veya fobileri pekiştiren mekanizmaları ve düşünceleri anlamaya yönelik bir analizle başlar.

Amaç, kaçınma döngüsünü kırmak ve hastanın kaygısını daha etkili bir şekilde yönetmesini sağlamaktır.

Psikolog, her seansta hastayı aşamalı olarak yönlendirir, böylece yavaş yavaş endişeleri ve korkularıyla yüzleşebilirler.

Sistematik duyarsızlaştırma

Sistematik duyarsızlaştırma, BDT’nin önemli tekniklerinden biridir. Bu strateji psikolog Joseph Wolpe tarafından geliştirilmiştir. Maruz bırakma yöntemine benzer, yalnızca belirli bir öncülden başlar.

Aslında sistematik duyarsızlaştırmada kaygı ve gevşeme aynı anda var olamaz. Bu nedenle, hastalarda korkularına maruz bırakılmadan önce bir gevşeme tepkisi oluşturulmalıdır. Psikolog bu başlangıç noktasından sonraki terapötik adımları takip eder:

Hastanın korku hiyerarşisinin oluşturulması.

Gevşeme teknikleri eğitimi.

Hayali maruz kalma.

Canlı maruz kalma.

Kayıtlar ve düşünceler günlüğü

BDT’de hastaların her zaman ‘ev ödevi’ vardır. Ne düşündüklerini ve hissettiklerini bir günlüğe kaydetmek terapötik süreci kolaylaştırır. Dahası, zihinsel anlatılarının ve bunların ruh hallerini ve davranışlarını nasıl etkilediğinin farkına varmalarına yardımcı olur.

Aktivite programlama ve davranışsal aktivasyon

Başka bir BDT tekniği, davranışsal aktivasyon ve aktivitelerin programlanmasıdır. Bu stratejiler, depresyonla mücadele eden hastalar için çok önemlidir. Ayrıca bağımlılıkları olan veya kendine zarar verici davranış kalıplarına sahip kişiler için de faydalıdırlar.

Bu tekniğin temel amacı hastada daha sağlıklı davranışlar geliştirmektir. Refahlarında ve zihinsel odaklarında değişiklikler yaratan yeni faaliyetler planlanır.

Modelleme teknikleri

Bireylerin gözlem yoluyla yeni beceri ve davranışlar geliştirmelerine yardımcı olmak için modelleme teknikleri kullanılır. Birinin sağlıklı ve faydalı bir iş yaptığını görmek insan için her zaman güçlüdür. Hastanın değişim ve esenlik için gerçekten faydalı araçları öğrenmesini sağlar. Modelleme teknikleri aşağıdaki gibidir:

Sözlü. Talimatlar aracılığıyla.

Simgesel. Videolar ve filmler aracılığıyla.

Canlı. Taklit etmek için birini bizzat görmek.

Kendini güçlendirme. Modellemeyi yapan kişi, gözlemcinin doğru davranışlarını pekiştirir.