Ukrayna-Rusya Savaşı bölgesel olma özelliğini kaybediyor. Batı ile Rusya arasında gelişiyor. Klasik anlamda ordular karşılaşmıyor. Batı, Rusya’ya karşı vekalet savaşı yöntemini uyguluyor. Ukrayna’ya silah veriyor, mali yardım yapıyor, paralı asker gönderiyor, istihbarat veriyor.

Ukraynalılar, saldırı savaşına hazırlanıyor. Nitekim, dün sabah Ukrayna Ordusu Rusya içlerine girerek, petrol depolarına saldırı düzenledi. İşler göründüğü gibi değil. Batı ile Rusya arasındaki savaş tırmanıyor.

Saflar belli olunca, Çin ne tarafta kalacak sorusu, önem kazandı. Gözler Çin üzerinde yoğunlaştı.

Şu bir gerçek ki, ekonomik anlamda Çin Batının bir parçasına dönüştü. Yönetimin Komünist Partide olmasına bakmayınız. Sistem ''devlet kapitalizmi'' şeklinde işliyor. Çin’de üretim yapan şirketlerin başat ortağı Çin devletidir. Üretim ve tüketim ilişkisi ''rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisi kurallarına göre'' işliyor.

Çin topraklarının üçte ikisi verimsizdir. Çin nüfusunun 1,3 milyarlık kısmı, Çin topraklarının üçte birini kapsayan Doğu Bölgesinde yaşıyor. Çin topraklarının üçte ikisinde ise 100 milyon Çinli yaşıyor. Çin, kaynak fakiri ülkedir. Yeterli petrolü ve doğal gazı yok. Madeni yok. Çin, üreterek ve ürettiğini dünyaya satarak yaşayan bir ülkedir.

Çin ekonomisine bakarak, Çin'in ne tarafta olacağını kestirmek kolaydır. Çünkü, uluslararası ekonomik ilişkiler, uluslararası siyaseti tayin ediyor.

Çin, dış ticaretinin yüzde 15 lik kısmını Avrupa Birliği ülkeleri ile yapıyor. Amerika ile yaptığı dış ticaret ise yüzde 13 seviyesini geçiyor. Batının uzantısı Japonya ve Güney Kore’yi de devreye alırsanız, Çinin dış ticaretinin yarısına yakını Batı ve uzantıları ile gerçekleşiyor. Rusya ile ticareti yüzde 3 seviyesinde.

Finansal açıdan da Çin, Batı ekonomilerine entegre oldu. Çin parası Renminbi, 2016 yılında SDR sepetine dahil edildi. Bu sayede, Çin parası, uluslararası geçerli para hüviyeti kazandı. Ayrıca Çin rezervlerinin çoğunu dolar olarak tutuyor. Elindeki doları en çok Amerikan Devlet Tahvillerine yatıran ülke Çin’dir. Rakamın 3 trilyon doları aştığı söyleniyor.

Ekonomik rakamlar, Çin'in Batı ile entegre olduğunu gösteriyor. Ekonomik entegrasyonun bozulması halinde, Çin ekonomisinin ayakta kalması mümkün değil. Zira, Çin ürettiğini satamadığı an, ekonomisi çöker. Finansal sistemden dışlandığı an, finansal yıkım ile karşılaşır. Bunu bilen Batı, Çine ''Rusya’dan uzak dur'' diyor.

Ekonomisi, bıçak sırtı denge üzerinde yürüyen Çin'in, mevcut ekonomik entegrasyondan uzaklaşması söz konusu dahi olamaz. Çin'in safı bellidir. Batı ile paralel uluslararası siyaset yapmak zorundadır.

Çin ''sukut ikrardan gelir'' kuralına uygun uluslararası siyaset uyguluyor.