Toplumsal refah düzeyimizi arttırmanın en temel yöntemi gençlerimizin ve yetişkinlerin sürekli olarak kendilerini geliştirecek  EĞİTİM almalarını sağlamaktır.

Bilgi çağında, ülkemizin yarattığı katma değeri arttırmanın yolu insanlarımızın bilgi ve yetkinlik düzeyini geliştiren ilim ve eğitim yuvasının temeli olan OKULLARIMIZDAN GEÇER. Cumhuriyet’imizin yurttaşları olan çocuklarımızı bilimsel, akılcı, çağdaş, üretken : Laik Cumhuriyet’e sadık, fikri hür, vicdanı hür vatandaş olarak yetişsinler diye tek güvencemiz olan İlim irfan yuvası okullarımıza ve öğretmenlerimize teslim ediyoruz. Bugün milyonlarca çocuğumuz evlerimizin ve yuvalarımızın PAPATYALARI okullarına severek gidiyorlar. Ana kuzuları içindeki bu papatya çiçeklerinden ağlayanlar da oluyor. Tarihten bir yaprak misali benim okula yazıldığım ilk günlerde Annem “ Öğretmene eti senin kemiği benim diye söylediği bu cümle” hala kulaklarımda çınlamaktadır. Büyük umutlarla açılan bu okullarımızda çocuklarımızın coşkulu sesleri ve sevinç dolu kalpleriyle Harf Devriminden sonra Atatürk’ün okullarına ve öğretmenlerinin sıcak kucağına teslim ediyoruz. Evlerimizde bir çocuğuyla uğraşamayan annelerin yerine, otuz kırk kişilik irfan yuvasının dershanelerinde bu mukaddes hocalarımız onları bağırlarına basarak hem anne - babalık yapıyor hem de eğitim veriyorlar. Çocuklarımıza sağlık dilerken Allah onlara zihin açıklığı versin. Cahillikten kurtulmanın tek yolu okumakla başlar. Okullarımız olmasa biz de olamayız. Nerede olursa olsun kız çocuklarını okula göndermeyen, onları erkek evlatlarından ve miraslarından ayıran aileleri duyunca içim kan ağlıyor. İlim irfan yuvasının mukaddes öğretmenleri; bu çocukları en az sizin çocuklarınız kadar sevin ve onlara karşı hassas olun. Unutmayınız ki onlara karşı yapacağınız en ufak olumsuz bir davranış gelecekteki hayatlarında izler bırakacaktır. At ölür meydan kalır, okul yaptıranların ise şanı ve şerefiyle birlikte yetişen evlatlarımızın duaları ve yaptıranların adı kalır. Babamız Haki Yener Okulunda okuyan öğrencilerin dua ve teşekkürleri aile olarak babamızdan kalan en kıymetli hazine ve duygulardır. Anaları ve babaları iyi yetişmiş bir toplumun çocukları da daha iyi eğitim görürler. Eğitimin toplumsal aşırılıkları ve suç oranlarını da azalttığı tespit edilmiştir. Kefenin cebi olmadığına göre fani dünyadan mal – mülk,  para- pul götürülmüyor. Götürülenler yapılan hizmetlerle birlikte Allah rızası olsun dualarıdır. Atalarımız ne demiş : “Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olayım.” Bunun da temeli OKULLARIMIZ ve ÖĞRETMENLERİMİZDİR.

Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır.

Mazide muktedirken, bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur. M.Kemal Atatürk.

Bence bunun temeli okuldan ve öğretmenlerimize verilen kıymetten geçer.

2020-2021 Ders yılında Öğretmen ve Öğrencilerimize sağlık, sıhhat ve başarılar temennisiyle sevgilerimiz sunarım.