IMF, bu günkü raporunda, 2021 yılında Türkiye'nin yüzde 6 büyüyeceğini yazıyor.

IMF daima, bardağın boş tarafına bakan (kötümser) raporlar yazan bir kurumdur. 2020 yılı için Türkiye'nin küçüleceğini söylüyordu. 2020 yılında Türk ekonomisi, düşük oranlı pozitif büyüme gösterdi. Sadece IMF değil, uluslararası derecelendirme kurumları da aynı paralelde raporlar yazıyor.

Büyüme nedir, naslı gerçekleşiyor?

Büyüme, ekonomik bir terim. Büyüme denildiği zaman MİLLİ GELİRDE meydana gelen yıllık artış anlaşılır.

Bir yıl içerisine üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerler toplamı, Gayri Safi Ulusal Hasılayı oluşturur. Gayri Safi Hasıldan, amortismanlar düşülünce safi ulusal hasılaya = Milli Gelire ulaşılıyor.

Geçen yıl 100 birim olan ulusal hasıla, yüzde 5 büyür ise, bu yıl ekonomi 105 birim mal ve hizmet üretecektir. Bu anlamda büyüme, ulusal hasıladaki artış olarak karşımıza çıkıyor.

Hizmet sektöründeki sorunlara rağmen, Türk ekonomisi yüksek büyüme hızını yakaladı. Büyüme, Eylül 2020 ayında yüksek hıza ulaşmış, önceki dönemdeki daralmanın etkisini nötralize ediyordu. Yıl başından itibaren yüzde 6 civarında büyümeye başladı.

Takipçilerim bilir. Her zaman doğruları yazarım. Malesef ülkemizde, ekonomik büyümeden rahatsız olanlar var. Bu kesim, ülke ekonomisinin kötüye gitmesinden siyasi sonuç bekliyor. Halbuki Türk ekonomisinin potansiyeli yüksek ve siyasetten bağımsız şekilde büyüyor. Siyasi iktidarın hatalarına rağmen, ekonomik büyüme durmuyor.

Bilgi yoksunu kesim de var. Cari açık ve bütçe açığı olan ekonomilerin büyüme gösteremeyeceğini zannediyor. Halbuki, ekonomiler cari açık ve bütçe açığından bağımsız şekilde büyüyor.

Türk ekonomisi için büyümenin önemi istihdam açısından mühim. Türk ekonomisindeki, her yüzde bir büyüme artışı 170 bin kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Yüzde 6 büyüdüğümüz zaman bir milyon insana iş imkanı doğacak. 5 milyon işsizin bulunduğu ekonomimizde, yüzde 6 büyüme rakamı dahi az geliyor.