Paranın kendisi kağıttan ibarettir. İnsanlar, herhangi bir nesneyi, para olarak kabul ettikleri zaman, o nesne paraya dönüşür. Bu nedenle para, KABUL EDİLDİĞİ İÇİN KABUL EDİLEN bir araçtır.

Paranın asli görevi, satınalma gücünü, mekana ve zamana taşımasından gelir. Daha açık bir deyimle, para ekonomide bir örtüdür. Örtünün altında yatan SATINALMA gücüdür.

Para, satınalma gücünü temsil kabiliyetinden uzaklaştıkça, para özelliğini de kaybeder. Enflasyona karşı, satınalma gücünü korumayan para, önce dandik para olur. Sonra, kabul edilmeyen paraya dönüşür.

Türk Lirası dandik para olma aşamasına geçti. Bir süre sonra ''Kabul Edilmeyen Para'' hüviyetine dönüşecek. Nedeni, enflasyondan kaynaklanıyor.

Ekonomide mutlaka paraya ihtiyaç olacaktır. Para değer kaybettikçe, yerini başka paralar doldurur. Ülkemizde bu boşluğu, DOLAR ve EURO dolduruyor.

-Üreticiler girdi fiyatlarını önce, dolara endeksler. Bir süre sonra, endeks de ortadan kalkar. Doğrudan dolar ya da euro üzerinden fiyatlama yapılır.

-Tüketiciler gariptir. Sonuna kadar, dandik para ile yaşamaya devam eder.

-Tasarruf edebilenler ise, paralarını korumak için dolar-euro ya da altın olarak tasarruflarını tutar. Ekonomide ağır bir para ikamesi (dolarizasyon) sorunu başlar.

Türkiye üç sorunu da aynı anda yaşıyor. Türk lirası, sadece tüketiciler için bir anlam ifade ediyor. En büyük darbeyi, parasını Tl olarak tutanlar yiyor.

Yüzde 70 enflasyon ilan edilen ülkemizde, bankaların yüzde 17 ile mevduat toplaması, TL yi dandik paraya dönüştürdü. Çünkü, mevduat-kredi-mevduat sistemi ile aynı birim mevduat birden çok krediye dönüşüyor. Mevduat paradır. Olmayan mevduatın tekrar-tekrar krediye dönüşmesi kaydi para yaratıyor. Artan para miktarı, enflasyonu katlıyor.

Çare bellidir. En azından, beklenen enflasyon oranında, TL ye getiri sağlamak şart. Aksi taktirde, TL'ye bağlı para sistemi çökecek. Bir an önce tedbir almak gerekiyor.

Şinasi Kara