Enflasyon fiyat artışı olarak görülse de kökleri çok derindedir. Çoğu kez hükümetlerin gücü, enflasyonu önlemeye yetmez. Siyasal toplumun tamamını ilgilendirir. Siyasal toplumda çürüme başlamış ise hiç bir kuvvet enflasyonu önleyemez.

Ekonomik anlamda enflasyon, üretilenden daha çok tüketim yapıldığı zaman meydana gelen sonuçtur. Zira, ekonomi olmayanı vermez. Fiyat artışları ile dengeyi kuruyor.

Türkiyede enflasyonu yaratan etken BÜTÇE AÇIKLARIDIR. Devlet bütçesi açık verdiği zaman, hükümetler vergi toplamak zorunda kalırlar. En kolay vergileme şekli enflasyondur.

Türkiyede bütçe açıklarını neler yaratıyor?

1. Birinci sırada SGK giderleri var. Devletin yaptığı sosyal ödemele bütçenin yarısına yaklaştı. Bütçe SGK giderleri yüzünden açık veriyor. 2022 yılı bütçesinde açık 275 milyar lira olarak ön görüldü. Bütçe açığını, ekonomi enflasyon ile ödeyecektir.

-Emeklilik sistemi bozulmuş. Toplanan primlerden daha çok gider var. Farkı devlet ödüyor. Emeklilik sistemindeki bozukluğu gidermeden, ülkede enflasyon önlenemez. Ölmüş emeklinin bekar ve dul kızına maaş ödeyen bir sistemin ayakta kalması dahi şüphelidir. Zira, ortalama, ölen iki emekliden, birinin kız evladı var. Evli olanlar, devletten para almak için kocalarını boşuyor.

- 5 milyon civarında yeşil kartlı devletten maaş alıyor. Bunların içinde hali-vakti yerinde olup malını çocuklarına vermiş olanlar bulunuyor.

-Evde bakım ücreti ve yaşlı maaşları gibi ödemler tam anlamıyla kötüye kullanılıyor. Ödemler popülizme dönüşmüş. Vatandaş, bu benim hakkım değildir demiyor.

2. İkinci sırada, gereğinden çok memur istihdamı var. 140 bin imam, ekonomiye hiç katkıda bulunmuyor ve fakat maaş alıyor. Yurt dışında binlerce gereksiz memura, bu ülke döviz üzerinden maaş ödüyor.

3. Ülkede tüketim israfı var. Devlet harcamalarında israf görünüyor. Yüzlerce araç kiralanmış. Keyfi şekilde kullanılıyor. Bütçedeki her kuruşun israfı, bütçe açığına katkı yapar. Açıkların karşılığını, enflasyon olarak halk ödüyor.

Tüketim israfı sadece devlette değil, vatandaş da israf içerisinde yaşıyor. Ayranı yok içmeye, kredi alıp mercedes arabaya biniyor. Sanki holding idare edecek, gösteriş amacıyla elinde bilgisayarlı cep telefonu taşıyor. Marka giysiler giydiği zaman kendini zengin zannediyor. Kredi alıp seyahata çıkıyor. Hacca gitmek için 2 milyon insanımız sıra bekliyor. Ekonomi olmayanı vermez. Fiyatları artırıyor.

4. Ülkede yatırım israfı var. Yatırımların verimliliğini piyasa faiz hadleri tayin eder. Piyasa faiz haddi kadar getiri sağlamayan yatırımlar, ekonomide kaynak israfına neden olur. Kaynak israfının karşılığını halk enflasyon olarak öder. Türkiyede yap-işlet-devret yatırımlarının çoğu piyasa faiz hadleri kadar getiri sağlayamadı. Bedelini Hazine ödüyor. Bütçe açık veriyor. Açıklar enflasyon ile ödeniyor.

Kural şudur. Vatandaş ''BU BENİM HAKKIM DEĞİLDİR'' demiyor. Devletin malı deniz, yemeyen domuz anlayışı, toplumsal çürümüşlük olarak karşımızda duruyor. Ekonomi, toplumsal çürümeye enflasyon ile çözüm üretiyor.

Şinasi Kara