Yetmiş beşten gün saymaya başladım. Bacak teklese de şimdilik yürüyor. Alışveriş merkezlerini severim. Çok da güzel yapıldılar. Böyle bir ortamda yürümek, terapi gibi geliyor.

Dünkü gezimde, dikkatimi çekti. Alışveriş merkezleri adeta boşalmış. Daha önceden, Pandemi nedeniyle de azalmış idi. Ama, bu kez farklı. Ortalıkta fazla insan yok. Çalışan sayısı, alışveriş yapan sayısından fazla görülüyor.

Arada bir oturmam lazım. Bacağı dinlendirmek gerekiyor. Birnur Hanıma ''kahve içelim'' dedim. Star-Bucsa girdik. Eskiden oturacak yer bulunmazdı. Şimdi her taraf boş. Belli ki fiyatlar can yakıyor.

Birnur Hn. ''Gelmişken kahvaltılık alalım'' dedi. Gıda marketine girdik. Fiyatlara baktım. Şoke oldum. Kaşar peynirinin kilosu 240 lira olmuş. Geçen hafta, 140 liraydı. Beğendiğim marka zeytinin kilosu 80 lira olmuş. Geçen hafta 45 liraydı. Pastırmanın üzerindeki etiket ''beni artık yeme'' diyor.

Arabanın deposu boşalmak üzere. Benzin almak lazım. Pompacıya ''500 liralık koy'' dedim. İbre yarıya gelmedi. Gaz pedalı ''bana artık basma'' diyor.

Biz iyi-kötü yaşadık. Gelecek kuşakları zor günler bekliyor.