23 Aralık 1930 günü gerçekleşen ve 90 sene önce Cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından biridir. Her sene Kubilay’ın feci şekilde katledilmesini daha doğrusu şehit edilmesini karınca kaderince anar ve ölüm yıldönümlerinde yazılarımı döşenirim, tıpkı tarihten bir yaprak gibi….

Bu tarihte dünyada eşi enderi görülmemiş ve duyulmamış bir olay İzmir’imizin MENEMEN

İlcesin de olmuş ve rastlanmıştır. KORKUNÇ BİR İRTİCA OLAYINA tanıklık edilmiştir.

Çevreden gelen sarıklı, cüppeli, çember sakallı tipler vahşi bağrışmalar ve çığlıklarla Menemen meydanın da’’Ey ahali din elden gidiyor. Bizler şeriat ordusuyuz. Yakın da yine şeriata dönülecek. Bize kurşun işlemez hiç korkmadan arkamızdan gelin.’’kurşun öyle bir işlemiş ki, o zamanlar kurşun geçirmez yelekleri de olsa faydasız, bunlara önce iki bekçi kardeşimiz karşı çıkıyor ve hemen irticacılar tarafından oracık da şehit edinilerek olaylar büyüyor bir magma askeri birlik silahsız olarak olay yerine gönderiliyor. Başlarında 24 yasında genç yedek asteğmen olan MUSTAFA FEHMİ KUBİLAY var. Derviş Mehmet önderliğinde ki Y0BAZ sürüsü, bu kez üzerlerine gelen Kubilay’ın mangasına ateş ediyor,Başlarında sarıkları ve üzerlerin de cübbeleri var. Hepsi de çember sakallı. Yaralanan Kubilay yere düşüyor ve sürünerek cami avlusuna geliyor. Peşindeki yobazlar Kubilay’ı oracıkta yakalıyor. Sonrası tam bir facia ve dehşet .’’önce ellerindeki keskin bıçağı ile başına üşüştükleri KUBİLAYIN BAŞINI KITIR KITIR KESİYORLAR. Kubilayın gövdesinden koparılan kesik başını camiden aldıkları yeşil bayrağın sopasına geçiriyorlar. Ve tekbir getirerek Menemen ilçesin de dolaşmaya başlıyorlar. Üç tane şehit veren ve birinin başı kesik yerde yatıyordu, maalesef korkudan kaçışan ahaliden hiçbir tepki yoktu. Olay yerine gelen askeri birliklerde ateş açarak bazı yobazları öldürüyor bazısı ise kaçıyor, ama nereye kadar. Şeyh Sait isyanına şapka devrimine karşı çıkarılan isyanlar sonrası en büyük İRTİCA olayı idi.

Mustafa Kemal Atatürk sıkıyönetim ilan etti ve harp divanı kuruldu 18 gün devam etti ve sonunda 40 kişi suçsuz bulunarak Salı verildi.27 sanık beraat etti.41 sanık hafif ceza aldı.

36 kişiye idam cezası verildi.28 kişi içinse İDAM CEZASI VERİLDİ.3 Şubat 1931gecesi

MENEMEN’DE, yd. Subay KUBİLAYIN BAŞINI KESTİLER. Cumhuriyet rejimi gerekeni yapmış, adalet yerini bulmuştur. Netice olarak: Dinsel kökenli fakat gerçek din anlayışıyla bağdaşmayan olaylar daima hatırlanmalı ve unutulmamalıdır. Geçmişten bazı şeyler alınırsa

Tarih her zaman geleceği aydınlatır,milletlere yol gösterir.,şehit kanlarıyla kurulan,temeli sağlam,dini bütün,Cumhuriyetine,laik rejime,hukukuna tek kelimeyle vatanına sadık bir milleti ve devletini yıkmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.. Bu olaylardan sonra devrim şehidi Kubilay’ın ve 2 bekçinin MENEMEN’DE adlarına dikilen anıtı Menemene gidince gördüm. Sanki o anı yaşıyormuşçasına sinema şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.. Cumhuriyet rejiminin kurucusu, ilke ve inkılaplarına sadık, inançlı olan Devlet Adamı Kemal Atatürk her zaman olduğu gibi adamlığını göstermiştir. 81 yıldır anılmakta olan bu vahşeti Cumhuriyet Çocukları olan bizler üzülerek yaşıyoruz. Büyük bir gazetenin köşe yazarı Menemen olayını ne yobazlar ve ne de şeriatçılar yapmadı diyor. Bu olaylar provokasyonmuş ve müsebbibi alkolik ve eroinman sapıklardır diye yazdı. 90 senedir böyle bir iddiayı ne tarihçilerden duydum ne de tarih kitaplarından okudum. Mühim olan genç Cumhuriyete karşı gelip zımba gibi bir subayımızın insanlık dışı ve dinsiz imansız Allah korkusu olmayanlar tarafından kesilmesi olayı yalan mı? Netice olarak: Dinsel kökenli fakat gerçek din anlayışıyla bağdaşmayan olaylar daima hatırlanmalı ve unutulmamalıdır. Geçmişten bazı şeyler alınırsa tarih her zaman geleceği aydınlatır, milletlere yol gösterir. Şehit kanlarıyla kurulan, temeli sağlam, dini bütün, Cumhuriyetine, laik rejime, hukukuna tek kelime ile vatanına sadık bir milleti ve devletini yıkmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Sevgili okurlarım bugün yine geleneksel  Kubilay yazımda karşınızdayım. Onu feci bir şekilde şehit edilmesini her yıl , olayın yıl dönümüne yetiştiremediğim için özür dilerim bu olayı bir görev bilirim.