Benz asker kökenli bir yazarım. Yazı askerlerin en temel silahıdır. Yazı yazmasını bilmeyen asker tarih yazmasını da bilmeyen askerdir. Bu iş birbirine o kadar çok bağlıdır. ABD  Philadelphia Tersanesinde tam 9 ay kaldık. Bizim geminin ( TCG Muavenet) onarım ve        re aktivasyon timi başkanı bir Yzb. İdi On sordum dedim ki” bu geminin yenisi ne kadar sürede biter”. Bu sorunun karşılığında siz beklersiniz ki 3 ay 9 ay 15 ay gibi bir süre diye cevaplayacak. Hayır o öyle demedi. Dedi ki “Bu gemi bu gemiyi dolduracak kadar yazı yazınca biter”. İşte hayatımın derslerinden birini aldığım bu kısa konuşmadır. Toplumlarda da kötüye gidişi ilk tespit eden kişi o tespitini yazmak zorundadır. Biz paradan 6 sıfır sildikten sonra 200 TL lik banknot çıkardık Arkasından 6 sıfır silmek için yaptığımız yanlışlara ( Açık bütçelere) devam ettik. Yanlışlarımızı düzeltelim yola öyle devam edelim demedik. Ya ne dedik ” Durmak yok yola devam” işte durmak yok yola devam denilince. Olan tablo budur

2 Mart 2024 tarihli Sözcü gazetesinin birinci sayfasında tam göbekten bir haber var.  Haberi resimlerle de süslemişler. Bunu daha önce de yazmıştık. Ama önemli olduğu için “ Emir ve yazı tekrarı yapıyoruz” Askerlikte emir tekrarı yapılır. Biz burada yazı tekrarı yapacağız

200 TL 2009 da 131 ABD dolarına eşitti

200 TL 2023 te 10 ABD dolarına eşit oldu

2024 te ise 6 ABD dolarına eşit oldu.

131 ABD doları alınan 200 TL mizin erimesi devam etmiştir. Para erimesi DENK bütçe yapılarak durdurulmadığından erimeye devam etti. Para erimesi devam ettikçe de biz kendimiz erimeye devam edeceğiz. Bugün 8 Mart 2024. Bir ABD Doları 31.950.000 TL dir. ( Bu ifademiz Atatürk TL sidir. 31,950 ise RTE TL sidir.) Bölelim. 200:31.950=6.25. 131 dolar nerede 6,25 Dolar nerede. Varın siz düşünün.

Yani Türk Milleti İnönü’nün deyimi ile tam manasıyla iflasa sürüklenmeye davam etmiştir.

Atatürk’ün deyimi ile de bağımsızlığımız elden uçup gitmiştir.

Peki, buna DENK bütçe yapılarak yani ayağını yorganına göre uzatarak neden DUR denilmiyor. Türk parasının erimesi Türk milletini ileriye götürmez Geriye götürür. Deniz Kuvvetlerinizin efsane komutalarımızdan Oramiral Hilmi Fırat aynen şöyle demiştir. “ Bir millettin parası yokuş aşağı giderse o millet yokuş yukarı gidemez”.

Geçenlerde kaybettiğimiz Prof. Dr. Mustafa Aysan diyor ki:

1990 lı yıllarda yapılan bütçelerin tümü 1/3 oranında açıktır. Ve enflasyon açık bütçelerle önlenememiştir. Hükümetler DENK bütçe yapmanın yolunu bulmadıkça, enflasyonun önlenmesi olanaksızdır. Temel ekonomi kitapları böyle yazıyor.

Kitapların yazdıklarının tersine gidenler için söylenecek çok şey vardır ama en kesin en kestirme en doğru deyimi Atatürk kullanmıştır. “ Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.” Yaşadığımız günler acaba Atatürk’ün tarif ettiği günler midir diye insan düşünmeden edemiyor.

Yüce Dinimizi Unutturanlar Haçlılardır.

“Bilim Çin’de bile olsa gidin alın”. “Beşikten mezara bilim okuyun” diye Hadis-i Şerifleri olan yüce dinimizde " ŞERİAT" diye bir şey olur mu?  Şeriat haçlıların Arapça olarak uydurdukları ve asla Türkçeye çevirmesine izin vermedikleri VAHABİ Dininde vardır. Amaç Müslüman Türk Milletini Müslümanlıktan yani  “BİLİMDEN" uzaklaştırmaktır. Kur'an'da ŞERİAT diye bir bahis/konu yoktur. Beşikten mezara bilim okumak vardır. İşte Biz Müslümanlar  “beşikten mezara bilim okuduğumuz zaman dünyada eşi görülmemiş galibiyetlere ve zaferlere imza attık.”. ( İstanbul’u fetih ettik, Viyana Kapılarına dayandık. Dünyanın en büyük İmparatorluklarından birini kurduk. Dünyanın en büyük Üniversitesini ( Darülfünun) kurduk. İşte tam o sırada Vahabi dini  Haçlılar tarafından uyduruldu. Takriben 1600 yıllarıdır. 300 sene Müslüman Türk Milleti bilimden uzak kaldı. SEVR yolunda kararlı olarak ilerledik. 10 Ağustos 1920 Sevr Anlaşması ile Dünyadan Yüce Müslümanlık  kalktı. Müslümanlar vatansız kaldık. Dinsiz kaldık. Mustafa Kemal Paşa her kul gibi Allah tarafından yaratıldı.  Müslümanların tümünün başına Allah tarafından getirildi. Dininizin yüce esaslarına yeniden dönüldü. Yani bilime dönüldü. Yüce Allah’ın emri de budur. Kur’an’ın Türkçesi okundu. Görüldü ki Müslümanlık = Bilimcilik. Ama su uyur düşman uyumaz. Atatürk’ün bu konuda verdiği direktifi yeniden yazalım: Yüce peygamberimiz sağ olsaydı o da ayni şeyleri söylerdir." Hayatta en hakiki mürşit bilimdir. ( Bu direktifin, “ Bilim Çin’de ise bile gidin alın” dan ne farkı vardır. “İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır." Burada kastedilen Türkiye Cumhuriyeti olduğu kadar Yüce Müslümanlık dinimizdir ayni zamanda.

Şimdi Haçlılar düğmeye bastılar ne kadar Yüce Müslümanlığın Yüce bir bilim yolu olduğunu bilmeyen ne kadar cahil varsa onlarla iş birliği yaptılar/ yapıyorlar. Onları kullanarak ilerliyorlar.

Yüce Müslümanlık aleminin mübarek ramazan ayı hayırlara vesile olsun. Ayni zamanda Yüce Müslümanların Haçlıklara soydurulması anlamına da gelen açık bütçeleri Allah yurdumuzdan uzaklaştırsın. Ve yok etsin. AMİN.