Toplum sahip olduğu gelenek, örf ve adetler ile üyelerinin, standart yaşam biçimini tayin eder. İnsan içinde yaşadığı toplumun standart üyesi olur. Alman ise, Alman toplumun değerlerini taşır. Türk ise, Türk toplumunun değerlerini taşır. Farklı kişilikler ortaya çıkar.

Kişiliklierin oluşmasında, en önemli faktör inanç sistemidir. İnanç sistemleri, yaşa bağlı olarak bireyi etkiler. 7 yaşına kadar, çocuğa ne anlatılmış ise, ona inanır. Hangi toplumda yetişir ise, o toplumun standart üyesine dönüşür. Bu yaştan sonra, çocuğun inanç sistemini değiştirmesi çok zordur. İleriki yaşlarda, dahi etkisi devam eder.

Din konusunda, doğruları algılamak çok zordur. Algının doğruluğu, inancını sarsabilir. Psikolojisini bozabilir.

Bu durum en çok Kuran'daki Nisa Suresindeki Ayeti okuyup anlayan Müslümanlarda meydana geliyor. Anlayan Müslüman, aniden sarsılıyor. Psikolojik sorunlar başlıyor. Çözümü, deizmde buluyor.

Hz. Peygamberin Zeyd adında bir evlatlığı var. Onu Halasının kızı Zeynepile evlendiriyor. Ancak, bir süre sonra, Zeyd karısını boşuyor ve Hz. Peygamber, Zeyd'in boşanmış karısı ile evleniyor. Böyle bir davranış, arap geleneğine uymuyor ve araplar arasında kabul görmüyor. Tartışma başlıyor ve Nisa Suresindeki ayet iniyor.

''Oğulların (evlatlıkların) boşanmış karıları ile evlenmelerine örnek olsun diye sana Zeynebi nikahladık'' mealinde Ayet iniyor. İnançlı kişi ''Allah neden böyle bir ayet göndersin'' sorusunu istemediği halde, kendi kendine soruyor.

Sosyolojik kuralların oluşturduğu kişiliğe sahip birey, derin bir sorun ile karşılaşıyor. Kötü ise mesele yok. Kötü emsal, kötülüğün artmasına vesile olur. Bireyin yapısı iyi ise, çözüm deizm ile sonlanıyor.

Şinasi Kara