Atatürk’ümüzün ışıklı portresi rıhtımda ki iskelede ki yerini alıyor. Ben dahil şehrimizde çıkan mali gazeteler de bu konu günlerce ve aylarca yerine konulsun diye yazıldı ve çizildi. 10.9.19 tarihli olay gazetesinde niçin ve neden konulmadığını ve geç kalındığının sebeplerini öğrendikten sonra şöyle bir rahatladım. Halbuki daha evvelden bu mujbir olaylar bilinseydi inanın ki teşekkürlerimizle birlikte menfi düşüncelere kapılmadan teşekkür ederek rahat edecektik. Netice gönüllerimize ve beyinlerimize rahat ettirdi.19.10.2016 tarihinde ilgililere ve sayın Belediye başkanımız Hilmi GÜLER’e o gün Büyük Önderimiz ATATÜRK’ümüz Mustafa Kemal’in 2. Defa Ordu’muza  gelecekmiş gibi sevinirken tekrar peşin teşekkürlerimi saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Şimdi anladım ki ( Beklenti umudun en güzelidir. Neden aradığımız zaman bazı şeyler nedensizce de güzeldir. Neden aradığımız  zaman onu buluruz ama! Güzelliği yitiririz.) Nasıl yaşarsak yaşayalım, ATATÜRK’ümüzün kendimize ve Türk milletine, Ordu’lulara ait olmaktan kalbimizden çıkaramayız. Netice ‘’ var oluşu seviyorum insanlığı ilk gününden beri yok oluşa direniyorum. Sevgili Atam hiç olmasa var olmakla bütün Ordu’luları ışıklandırılmış portrenle de olsa gece bizi aydınlatacaksın. İyi ki varsın Atam! 19 Eylül 2019 tarihinde seni tekrar karşılamak bize vereceğin ışıkla beraber nur içinde yat. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok yalnız bir şeye ihtiyacımız vardı. Seni tekrar ışıklar içinde Ordu’muza bakarak bizi görmen ve seni görmemiz. Saygılarımla…