Kansas Üniversitesi (KU) tarih kütüphanesinin devamlı müdavimlerinden birisi olmuştum. Benden biraz yaşlı, tarih profesörünün Türkoloji bölümünde yaptığım araştırmalar dikkatini çekmiş. "Türk müsünüz" diye sordu. Tanıştık.
Profesör'ün anlattıklarını can kulağı ile dinledim. Profesör "Türkler olmasaydı, tarih yazılamaz ve bu günkü dünya medeniyetine insan oğlu ulaşamazdı" diye ifade ettiği cümle beni derinden etkilemişti. Kütüphanede, Türkler hakkında yazılı kaynakları günlerce inceledim.
Tarım üretimi aşamasındaki siyasal toplumlar, yöneticiler ve din adamları tarafından "statikoya" hapsediliyor. İnsanlığın ve medeniyetin gelişmesi duruyor.
Bu aşamada adına Türk denilen bir IRK ortaya çıkıyor. Türkler ilk tek Tanrılı din olan Tengrizme (Gök Tanrı) dinine inanıyor. Gök Tanrı Türklere "toprağı eşelemeyi" yasaklamış. Türkler sadece "ölülerini gömebilmek için" toprağı kazabiliyor.
Toprağı kutsal sayan Türk kavimleri yerleşik düzene geçemiyor. Yerleşik düzenin getirdiği "hastalık ve siyasal soysuzlaşmadan" etkilenmiyor. Hür kadın ideası egemen kalıyor. Nüfus hızla artıyor. Artan nüfus toprağa dokunamadığı için "asker ve savaşçı" oluyor.
Gök Tanrı'nın kuralları var.
-Birinci ve önemli kural "dünyayı zalim yöneticilerden arındırmak ve adil siyasal düzen" kurmaktır.
Adil düzenin esası "insanların dinine ve yaşam biçimine karışmama" şartına bağlanmış. Doğal hukuka uygun başka kurallar da var....
Türkler harekete geçiyor. Tarih yazılmaya başlıyor.
-Önce, Çin'deki zalim yöneticiler yok ediliyor. Çine barış ve düzen geliyor. Çin'de devlet lisanı, 300 yıl süreyle Türkçe oluyor. Türkler sayesinde, Çin birlik, beraberliğe ve adil düzene kavuşuyor.
-Hindistan'da "Zalim Raca" yönetimine son veriliyor. Hindistan ülkesinde Türkler bin yıldan fazla yönetici kast sınıfını oluşturuyor. Günümüzde en çok Türk Hindistan'da yaşıyor. 1858 de Ingilizler Hindistanı Türklerden alıyor. Aradan elli yıl geçmeden Hindistan Halkları Türkleri arar oluyor. Ünlü Hindistanlı düşünür Mahatma Gandi Kitabında "Hindistan'ın iki öz evladı vardir. Birincisi Türklerdir..." diye yazıyor.
-Para'dan başka bir şey düşünmeyen Roma, Bizans ve Venedik İmparatorluklarına son veriliyor.
-Arabistan ve Mısır'da köhnemiş Halife düzenine dinamizm kazandırılıyor. Birlikten yoksun olmak Arapların ezeli hastalığıdır. Sadece Türk yönetimi altında, Arap Dünyası sulh içerisinde yaşıyor.
-Balkanlar'da Katolik derebeylerin, Ortodoks halka yaptığı zulüm önleniyor. Şatolara kendini güvene alan Haçlı artığı zalim Katolik Latinler, Ortodoks halka öyle zulümler yapmış ki anlatmakla bitmiyor. Bu zalimler güçlerini göstermek ve halkın gözünü korkutmak için haftada en az bir insanı kazığa oturtarak idam ediyormuş. Kan içiyorlarmış. İnsan kanında banyo yapanlar dahi varmış. Şatoya giren halk çocukları bir daha geri gelemiyormuş. Türkler sayesinde Balkan Halkları zulümden kurtuluyor.
-Hindistan yolu kapandığı için, Avrupalılar Amerika'yı keşfediyor. Ümit Burnunu dolaşıyor. Dünya'nın yuvarlak olduğu anlaşılıyor.
Avrupa'da Türk korkusu yayılıyor. Bu korkuyu yenmek için silah sanayine önem veriliyor. Avrupa Sanayi toplumuna dönüşüyor. Reform ve Rönesans hareketleri başlıyor.
Türkler sayesinde, insan oğlu "günümüz medeniyetine" ulaşıyor.