CHP çeşitli nedenlerle görevini doldurdu. Geçen yazılarımda ayrıntıları ile yazdım. Şimdi de yeni kurulması gereken partinin niçin gerekli olduğunu ve de nasıl bir parti olması gerektiğini kendimce yazmaya çalışacağım.

            Öncelikle, demokrasilerde iktidarın karşısında ayağı yere basan, tutarlı bir muhalefet partisi olmalıdır. Ülkemizi muhafazakâr bir parti yönettiğine göre, karşısında emekten yana sol eğilimli bir parti olması gerekir. ABD’de, Cumhuriyetçiler sağı, Demokratlarda liberalizmi temsil ederler. Demokrasilerde sağ ve sol insanın iki eli gibidir.1980 ihtilalinden beri çoğunlukla sağın alternatifi yine sağ oldu. Özellikle 1995 ten bu yana CHP süratle iç çekişmeler, hizipler sonucu Türkiye gerçeğinden koptu.

            AKP nin karşısında, bu CHP’nin hiçbir şansı yoktur. Daha güncel, daha emekten yana kadrolardan oluşan, yıpranmamış, daha genç, daha çok kadının ve de daha çok gerçek sosyalistin aktif olduğu bir partiye gereksinim vardır. Yalnız Ankara’da değil, tüm Türkiye’de; il il, ilçe ilçe, belde belde, köy köy hatta mahalle mahalle AKP’nin karşısında gerçek bir muhalefet olmayınca bundan yalnız halk ve Türkiye zarar görüyor. Yurdumuzu seviyorsak. İktidarı yanlış yapmaktan koruyacak bir muhalefet herkes için gereklidir. Toplumsal muhalefeti de örgütlemek içinde ciddi tutarlı emekten yana bir muhalefet partisine gereksinim vardır. Karşısında ciddi bir muhalefet olmayan R.T.Erdoğan, hızını alamıyor. Suriye’ye kafa tutuyor. O da yetmiyor. Somali’yi de yönetmeye kalktı.

            Dünya, ciddi anlamda bir krize girdi. ABD’nin notu düştü. AB, çalkalanıyor. Türkiye dış satımının %50 sini AB ülkelerine yapıyor. En basitinden AB krize girerse mal satamayız yine kriz yaşarız. Daha da önemlisi, kapitalizmin bir üst aşaması olan emperyalizm, yıllardır krizleri önlemek için kendi paralarını rezerv para yapıyor ve de yerel savaşlar çıkararak silah satıyorlardı. Fakat Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler geliştikçe süratle Pazar kaybetmeye başladılar. ABD ve AB ülkelerindeki fabrikaları uzak doğuya taşıdılar ve de taşıyorlar. Bu gelişme ABD ve AB ülkelerindeki işsizlik oranlarını yükseltti. Tüm veriler kapitalizmin sonunun gelmekte olduğunu gösteriyor. Kapitalizmin yerine, emek ve emekçiden yana sosyal bir yönetim gelebilir. Bizlerde ülkemizde bunun hazırlığını yapmalıyız. Eğer bu yumuşak geçiş olmazsa, büyük bir savaş Dünya’yı beklemektedir. Eğer bu savaş çıkacak olursa merkezi kesinlikle Ortadoğu olacaktır.

            Arap baharı nereden çıktı? Libya’da 1979 dan bu yana ne değişti de Kaddafi tu kaka oldu? Suriye, de insanlar niçin sokaklara döküldü veya onları kimler sokaklara döktü? Başer Esad şehirlerden askerini çekti. Ama yetmedi. ABD Başkanı, iktidarı bırak dedi. ABD devlet başkanına bu yetkiyi kim verdi? Rusya, Suriye’ye sahip çıktı. Bizim durumumuz ne olacak? Yukarda Rusya, aşağıda Suriye. ABD bu işin neresinde? İran bu gelişmelerin neresinde? Bunlar ve benzeri sorular çoğaltılabilir.

            Petrol fiyatları yükselince, güney Amerika’da Chavez’i indirip yandaş bir iktidar oluşturarak petrol gelirlerinden pay alamayan ABD gözünü Libya ve İran’ın petrol gelirlerine dikti. Ama İran petrolünün %80 ini Çin tüketiyor. Yani Suriye’de ki demokrasi bahane. Türkiye bu gerçekleri görmeli. Göremiyorsa ciddi bir muhalefet partisi göstermeli.

            Yerel ve evrensel nedenlerle ülkemizde, geçmiş deneylerden de yararlanarak emekten ve emekçiden yana bir kitle partisi kurulmalıdır. Kurulacak parti, yaz tatilinde köyüne gitmek yerine deniz kıyısına gidenlerden oluşmamalıdır. Kurulacak partide mutlaka kadınlar, özelliklede kadın sendikacılar ön saflarda olmalıdır. İnsanlar ayrıştıkları değil uzlaştıkları konulardan konuşmaya başlamalıdırlar. Gençlerin, sorunları öncelikle gündeme alınmalı ve gençlik kolları mutlaka aktif olmalı. Örnek alınacak çalışmalar ülkemiz ve Dünya geçmişinde vardır.20.08.2011.NOT: Bu yazı 0305,2013 yazılıp, çeşitli gazetelerde yayınlandı.