Toplumların ekonomik üretim yapısı, tarım-sanayi-bilgi aşamalarına göre şekilleniyor. Her aşamanın kendi içerisinde kritik bölümleri var.
Sanayi üretim aşaması üretimde devrim ile başlıyor. Adına sanayi devrimi diyoruz. Türkiye sanayi devriminde geç kaldı. Sanayi devrimini yeni tamamlıyoruz. Sanayileşme beraberinde köyden şehre göç sorunu getiriyor. Köyler boşalıyor, şehirler insanla doluyor.
Şehrileşme ile birlikte inşaat sektörü dinamizm kazanıyor. Inşaat sektörü sayesinde hızlı büyüme sürecine giriliyor. Zira inşaat sektörü 200 farklı üretime iş veriyor. Yol, köprü, liman, kanalizasyon gibi alt yapı yatırımları ile ekonomik gelişme hız kazanıyor.
Alt yapı ve inşaat sektörünün ekonomik büyümedeki rolü giderek azalıyor. Ekonomi "orta gelir tuzağına" yakalanıyor.
Orta gelir tuzağındaki ekonomiler günümüzde fert basına 10 bin dolar civarındaki gelir seviyesi ile ölçülüyor. Bu ölçümün esası ABD'nin fert başına gelirinin yüzde 20 sine göre hesaplanıyor. Gelişen bir ekonomi ABD'den daha hızlı büyümez ise "orta gelir tuzağını" aşamıyor.
Orta gelir tuzağından kurtulan toplumlar, ileri sanayi toplumu aşamasına geçiyor.
İleri sanayi toplularında karlar azalıyor. Ücretler artmıyor. Yatırımlar faiz hadlerinden bağımsızlaşıyor ve amortisman seviyesini aşamıyor. Eksik kapasite sorunu ortaya çıkıyor. Ekonomik büyüme oranı yüzde birlere düşüyor. Günümüzde Avrupa ileri sanayi toplumu olmanın sorunları ile uğraşıyor.
İleri sanayi toplumunda, yeni yatırımlar inovasyona bağlı hale geliyor. Yeni buluşlar ve teknolojiler (inovasyon) sayesinde üretimin şekli değişiyor. Bilgi toplumu dediğimiz yeni bir üretim ve tüketim yapısı ortaya çıkıyor. Almanya, Japonya ve Amerika bilgi toplumuna geçiş aşamasını yaşıyor.
Orta gelir tuzağından bir an önce çıkmalıyız. Aksi taktirde, sanayi devriminde olduğu gibi, bilgi toplumuna geçişi de geriden takip etmek zorunda kalacağız.