Yazarlık yapmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi olaylar bir birini kovalıyor yetişmek zor. Ayrıca haftada bir yazıyorsunuz. Haftalar saatler gibi hızlı geçiyor. İkincisi siz yazınızı size öğretilen amaçlar için yazıyorsunuz.  Milletimizi aydınlatmak sorunlarımızı milletimizin çıkarına çözümleyebilmeye karınca kadarınca yardımcı olmak için yazıyorsunuz. Birinci zorluğu yenmek mümkün ama ikinci zorluğu yenmek o kadar kolay değildir. Nedenini bu gün yazmayalım: Siz ne demek istediğimi zaten anladınız. Bir gün gelir ne demek istediğimizi de yazarız.

ÖNCE Bayrak işi: Diyarbakır’da Hava üssüne biri giriyor bayrağı direkten alıyor ve gidiyor. Siz onu külahıma anlatın. O biri kim. Ben söyleyeyim ki, o biri değil görevli biridir. Bu bayrak işi de provokasyondur.( Kışkırtmadır) Bunun nereden çıkarıyoruz. Başbakanımızın+ Genelkurmay başkanlığımızın  beyanatlarından. Diyor ki sayın başbakan: “Çıkacak birisi garnizonun duvarlarını aşacak Türk bayrağını indirecek, görevliler de seyredecek…O bayrağı indirene gereğini yapacaksın. Yapmıyorsan da sorumlusun.” Genelkurmay Başkanımız diyorlar ki. Şiddetle kınıyoruz.

Evet, aynen öyledir. Ama o bayrağı indiren adam bir meczup değil bir görevlendirilmiştir. Onu yakalayarak kim görevlendirmişse bulacaksın. Görevlendirileni de görevlendireni de gereğini yapacaksın. Ama onu görevlendiren seni görevlendirenle aynı kişi çıkarsa o zaman ne yapacaksın. Deniz bitti dümeni nereye kıracaktım diye soracaksın.

Sonra IŞİD meselesi: IŞİD ( Irak Şam İslam Devleti) geliyor bir alay askerle ve Musul Baş Konsolosluğumuzu basıyor.49 elemanımız rehin alıyor. Bu feci bir durumdur. Olacak o kadar diye Mizah yapan Levent Kırca bile bu olaya “ Olacak o kadar” diyemez. “O kadarı da Olmaz” diyebilir ancak. Detayını yazmayayım. Bu iki olay + Soma’daki 302 cinayet hükümeti götürmüyorsa hükümetimiz çok sağlam bir hükümettir. TBMM gidişe el koymuyorsa TBMM vurdumduymaz bir meclistir. Millet ayaklanmıyorsa çok efendi bir millettir. Kurtuluş Savaşımızda her karış toprağını kanla sulayarak kurduğumuz Cumhuriyetimiz yerlerde sürünüyor. Dinsiz Atatürk Cumhuriyetini!!!!! yıkmaya çalışan Müslümanlar görevde. Paramızla 80 kuruşa bir ABD doları alırken Bu gün 2.112.000 TL ye bir ABD doları alabilecek kadar paramızı ezen harici  her zaman olduğu gibi birlikte ilerliyorlar, Bu günün buraya getirilmesindeki sorumluluk  Köy Enstitüleri ve Halk evlerini kapatan Laik eğitimi yok eden dâhili ve harici bedhahlarda aramıyorlarsa samimi değildirler. Durumu kurtarmak için bu beyanatlar verilmiştir. Ancak, beyanatlarla bu yıkılışın kenarına getirdiğini Cumhuriyet kurtarılamaz. Y a ne ile kurtarılır. Denk bütçeye ve Laik eğitime dönmekle kurtarılabilir. Paralel eğitim kaldırılarak Tevhidi tedrisata dönmekle kurtarılabilir..

Hiçbir şekilde bu yolla ilginiz yok. Kaptanı yatağa düşmüş, yekesi, dümeni, pervanesi dağılmış bir gemi gibisiniz. Gemiyi kurtaracak kaptanlar da TCG Hasdal’da, TCG Silivri’de TCG Mamak’ta TCG Sirinyer’de TCG Hadımköy’de görevlidirler.