Başbakan R.T.Erdoğan, tarihi bir hata yaptı. O da cumhurbaşkanlığı seçimi ile diğer seçimleri karıştırdı.12 yıllık iktidarı döneminde yıpranmışlığını kadrolu seçimlerle kapatıyordu. Bu kez yalnız bir kişi seçilecek. İktidarın tüm olanaklarını ve tüm medya desteğini ve yandaş anketleri arkasına almasına karşın R.T Erdoğan gerçekten zorda bunu en iyi kendisi bildiği için, ırk ve mezhep kartlarını yanlış olduğunu bile bile oynuyor.

                Seçimin ikinci tura kalması R.T.Erdoğan için sonun başlangıcı olur. Seçim öncesi birinci turda seçilmesini garanti gören R.T.Erdoğan, sürenin aleyhine işlediğini görmeye başladı. Yurt dışından istediği katkıyı her türlü oyuna karşın bulamadı.Karşısında bu kadar geniş bir muhalefet bileşeni beklemiyordu.Bunlar karizmatik!! Bir lider için yıkımdır.

                Yeni Türkiye söylemi, R.T.Erdoğan, karşıtlarının birleşmesine neden oldu. R.T.Erdoğan, STK’ların işlevlerini yerine getiremediği bir Türkiye’de ‘SANDIK HERŞEYDİR’ söylemine sarıldı. Ama bunun da GEZİ direnişi ile gerçek olmadığı ortaya çıktı.

                Ulusumuzun eğitimsiz kesiminin ezelden beri gelen bir özelliği vardır. Bu da güce tapmadır. Her kim güç algısı yaratırsa hemen peşine takılır. R.T.Erdoğan’ın siyasete girdiği günden bu güne yaptıkları hatalar kasetler oluyor ama oy veren kitlesi okur-yazar olmadıkları için fazla etkilenmiyor.1950 yılından beri bu cahil kitle günlük çıkarları için kimleri desteklemedi ki;

                R.T.Erdoğan futbol oynadığı için örneği oradan vereceğim; He maça aynı taktik ile çıkılmaz. Her aday olunan yerin ayrı bir konumu ve duruşu vardır. Başbakanlığa aday olunca projelerini sunarsın. Ama Cumhurbaşkanlığına aday olunca birleştirici bütünleştirici söylemleri öne alırsın. Hayır, R.T.Erdoğan doludizgin önüne gelene ağzına geleni söylüyor. Bazen de kendi partisinin milletvekillerine bile veryansın ediyor.

Karşısındaki iki adayda adeta sözleşmiş gibi, ironilerle R.T.Erdoğan ile dalga geçiyorlar. TRT’nin tutumu Dünya medyasında alay konusu oldu. Sanki diğer kanallar çok farklı!!!

Komşumuz!!! IŞİD(İD) Musul Büyükelçiliğimizde görevli 49 görevliyi aylardır alıkoyuyor. Aynı örgüt hükümetin izni ile İstanbul’da bayram namazı kılıyor. Ve de medya ya servis ediyor. Muhalefet sorunca yanıt bile verilmiyor. STK’ların ve halkın görünür bir tepkisi yok.

Kuzey Irak özerk bölgesi(Kürt bölgesel yönetimi) lideri Mesut Barzani, PKK ve onun Suriye’de ki uzantısı PYD yi sevmiyor. Çünkü; PKK legalize olursa kendi iktidarı riske girer, bu karmaşa içinde IŞİD ele geçirdiği petrolü satmak istiyor. Bunuda legal yapamadığı için Türkiye’ye kaçak olarak satıyor. Uzun lafın kısası Türkiye’yi yöneten R.T.Erdoğan hükümeti gerçekten çuvalladı. Bakalım seçime nasıl yansıyacak?

Üç yıl önce kısa sürede Suriye’de Esat yönetiminin yıkılacağını düşünen R.T.Erdoğan ve arkadaşları yanıldılar. Sonuçta ülkemizde uzun yıllar sorun olacak 1.300.000 Suriyeli mültecimiz oldu. Suriye sınırında ki illerimiz başta olmak üzere birçok ilimizde mülteci sorunu büyüyerek sürüyor. Kısa sürede de bitecek gibi görünmüyor.

R.T.Erdoğan, yasamayı yürütmenin emrine almış durumda, yargıyı da elinde bulundurduğu yasama marifeti ile kontrol etmeye çalışıyor. Jandarmayı içişlerine bağlayarak zaman içinde, jandarmayı polisleştirmek istiyor. Bu gelişmeler ülkemiz demokrasisi için olumsuz sinyaller olarak, halkımızı tedirgin ediyor.

Türkiye’nin bu kadar sorunu varken; R.T.Erdoğan Gazze sorununu birinci gündem maddesi olarak miting alanlarına taşıyor. Bir taraftan da Irak hükümetine rağmen Kürt petrolünün İsrail’e ulaşmasını sağlıyor. Kürecik üssü İsrail’e lojistik sağlıyor. R.T.Erdoğan, demagojik çarpıtmalarla gerçek konuları saklıyor. Bakalım halkımız bu durumları nasıl değerlendirecek.

R.T.Erdoğan her geçen gün toplumu geren ve bölmeyi hedefleyen konuşmalarının dozunu arttırıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine birkaç gün kala bu söylemler R.T.Erdoğan’ın seçimi kaybetme endişesi taşıdığını gösteriyor. Yoksa niçin bu kadar hırçınlaşsın?

Kazanacağından emin olan bir aday, hoşgörülü ve oldukça herkesi kucaklayıcı konuşur.