Merhaba dostlar.  Bu gün sizlerle biraz rutin oluşturmayı konuşmak istiyorum.  Rutin derken öyle çok afaki şeyler değil tabi. Daha pratik ve uygulamaya müsait olunan durumlardan konuşacağım.

Yaklaşık 40 gündür -fazlası var eksiği yok- sabah sayfaları yazıyorum.  Yani sabah sayfası şu; her sabah yada öğleye doğru bir sayfa bir şeyler yazmak. İmlası,  kuralı, anlamı hiç önemli değil. Sadece o sayfayı yazmak önemli olan. Zamanla yazdıklarım anlamlanmaya, beni de daha fazla rahatlatmaya başladı. Sanki günlük planlarım, hedeflerim, hayallerim yazıya dökülünce gerçekleşmesi daha mümkün oldu.

Mesela bu gün spor günüm, akşam sporumu yapar gelirim, duştan sonra da bir bölüm dizi izlerim diye yazmışsam; gerçekten onu yaparken kendimi buluyorum.  Ben yazma işini genelde büyük kızımı okula bırakıp eve gelince , kahvaltıdan önce yapıyorum.  Bana ait olan yarım saat yahut kırkbeş dakikam var. Bunu da zaten yazmayı da sevdiğim için sabah sayfalarına ayırıyorum.  Genellikle pozitif şeyler yazıyorum.  Negatif, sıkıcı durumlardan bahsettiğim zaman günüm de aynı negatiflikle devam ediyor. 

Bir diğer rutinim de, Türk kahvesi eşliğinde kitap okumak.  Bunu size utanarak söylüyor olacağım 2023 yılında okuduğum kitap sayısı bir elin parmağını geçmezken,  2024 yılının daha ikinci ayında 5 kitap bitirdim. Bu da oluşturduğum rutin sayesinde oldu. Her gün en az yarım saat,  zamanı hiç fark etmez genelde öğlen yapıyorum bunu, kahvemi alıp kitabıma kurtuluyorum. İlla yarım saat kuralı uygulamıyor en az yarım saat, dalmışsam zaten hayli ilerliyorum.

Bana çoğunlukla şu soru geliyor: "kitap okumak istiyorum, tavsiyelerin var mı?"

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum,  hepimiz birbirimizden o kadar çok farklıyız ki, zevklerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız, hislerimiz bile bambaşka. Bu nedenle benim beğendiğim tarz size hitap etmeyebilir.  Keza sizin beğendiğiniz de bana hitap etmeyebilir.  Ben şu yolu izliyorum kitap seçerken. Şu an ruhum ne istiyor? Macera mı, aşk mı, gerilim mi ya da öğretici bir şeyler mi? Genellikle öğretici tercih ediyorum bundan ötürü son yılların en popüler kitaplarını bilmiyorum. Kitap sektöründen uzaklaşmamın da pek tabi etkisi var. Çok isteyip başlayamamış, bir zamanlar çok okuyup sonra bırakmış, okumayı hiç sevmemiş ama bir yerden başlamak isteyenlere de tavsiyem, kalbinize sorun. Yine tereddütleriniz varsa öykü okumaktan başlayabilirsiniz.  Günümüzde o kadar güzel kitaplar var ki! Bir gün de bunları konuşuruz. :)

Bir başka rutinim örgü örmek. İnanılmaz deşarj ediyor beni. Bir şeyler üretmeye bayılıyorum.  Tabi el emeklerime değer verip satın alanlar da olunca hem daha işe yarar hissediyorum  hem de güzel işler ortaya çıkarmanın haklı gururunu yaşıyorum.  Bir yerde okumuştum örgü örmek alzheimer riskini azaltıyor diye. Denemek zarar vermez. 

Bu söylediklerim belki bir tık üşengeçlere zor gelebilir.  Mesela şöyle rutinler de var; uyanır uyanmaz elinş yüzünü yıkamadan yatağını toplamak. Çünkü dağınık oda dağınık zihin demektir.  Kendinizi bir düzene sokmuş olursunuz. Kahve sevenimiz mutlaka vardır, kahvaltıdan önce bir fincan kahve içmek. Balkon da yada en sevdiğin köşende. Kadınlar için makyaj yapmak mesela. Evde ol olma fark etmez.  Her sabah misler gibi kendine bakım yap. Kremlerini sür, ojenin tazele. İlk iş pijamaları çıkarıp pantolon yahut elbise giymek de olabilir.  Gün boyu pijamayla evde dolaşmak tembelliğe sürükler. Sürekli yatma isteği uyandırır.  Gibi gibi bir çok seçenek var.

Bahar yaklaşıyor ve benim inanılmaz planlarım var kafamda. Yürüyüşler, sabah okumaları, sabah müzikleri... Birden fazla rutin olabilir hayatınızda.  Ama yapmayı en çok istediğinizi hayata geçirin. Beyin aktif oldukça, sıkılma oranınız düşecek ve iletişimleriniz daha sağlıklı olacaktır.  Ne demişler dolu insan işiyle boş insan kişiyle uğraşır.  Kişilere gerek yok işimize bakalım biz diyelim. Benden bu günlük bu kadar. Kendine çok iyi bakın. Rutinlere de dikkat.:) Hoşça kalın.