Hafta sonu yoğun bir tempo geçirdim. Malumunuz açıköğretim sınavları vardı. Sabah git sonra eve gel. Öğleden sonra git tekrar geri gel. İftara yemek hazırla derken telaş içinde geçti iki gün. Sınava dolmuşla gittim. Cep telefonu,  akıllı saat yasak. Eski usul bindim dolmuşa doğru üniversiteye... Git gel yol yaklaşık 1 saat sürüyor.  Üç defa gidince toplam 3 saati kendime düşünme süresi vermiş oldum.

İnsanları izledim yol boyunca.

Telaşlı olanları, olmayanları, sakinleri, sessizler, dalgın olanları, aklı dışarıda olanları derken nasıl ki beş parmağın beşi de bir değilse insanlar da çeşit çeşitti. Açık olanı, kapalı olanı, girişken olanı, içe dönük olanı derken daha nice çeşit insanla karşılaştım.  Şunu o kadar net anladım ki; kimse olaylara benim verdiğim tepkileri vermez. Çünkü kimse ben değil. Bazen diyoruz ya "o bunu böyle yapmamalıydı" diye, hayır! O bunu tam olarak böyle yapmalıydı. Çünkü o farklı ben farklıyım. Farklarımızla çiçek açıyoruz biz bu dünyaya, düşüncelerimizle farklı kokular salıyoruz. 

Yetiştirdiğimiz çocuklarımız bile bir yere kadar bize benziyorlar.  Onlar bile şahsına münhasır büyüyorlar. Huy, karakter,  mizaç... Farklılaştırıyor bizi. Bizi biz yapan bir çok özelliğimiz hayatımızı idame ettirirken, hayattaki amacımız da gerçekleştiriyoruz. Elli yaşında belki üzerinde hala sınava gelen insanlar vardı.  Bana herkes hala okuyor musun? Okuyup ne yapacaksın diyenlerle etrafım dolu lakin sınavda o insanları förünce dedim kendime; aferin kızım doğru yoldasın dedim kendime...

Hayallerimizle yaşıyoruz.  Hayali olmayan insan yoktur. En depresif insan bile hayal kurar. Çünkü bu hayaller rahatlatır ve zinde tutar. Yaşama sevincini ve yaşam kalitesini arttırır. Ruhumuzun zekatını vermiş oluruz böylelikle.

3 saate neler neler sığdı böylelikle... Önceden çok meraklı ve konuşkan biriydim. Tanımadığım kişiler dahi olsa bildiğim bir konu olunca konuşurdum mutlaka. Ama şimdi sakin ve sessizce dinliyorum.  Ve inanın sıfır stres. Bir şeyler konuşurken kendi düşüncelerinizi anlatıyorsunuz, hatta kabul ettirmek için de tonla çaba sarf ediyorsunuz. Karışmayınca bu da ortadan kalkmış oluyor. Mis...

Duygularım, düşüncelerim iyice sakinleşmiş,  olgunlaşmış.  Bunu fark etmek çok iyi hissettirdi. Yargılamak, ön yargılı davranmak o kadar azalmış ki! Yok gibi. Eskiden konuştuğum şeyler şimdi aklıma dahi gelmiyor.  Biri başka biri hakkında bir şey mi söyledi, bilmem deyip geçiyorum.  Çünkü bilmiyoruz.  Onun ayakkabılarıyla gezmiyorum.  Onun yolundan gitmiyorum.  Onun doğrusu ona benim doğrum bana.

Arada bir böyle detoks yapmak gerekiyor.  İnsanı sarsıp kendine getiriyor. Ruhuna sakinlik getiriyor.  Arada yaparım ben bunu. Telefonu kapat ortadan bir süre kaybol. Kulağa çok heyecan verici geliyor. O zaman bana müsade. Biraz sakinlik iyi gelir. Hoşça kalın...