Sağlık profesyonelleri ve hastalar, sağlık konusunda etkili iletişim olması ve bunun önemi konusunda hemfikir olma eğilimindedir. Bununla birlikte, karmaşık ve değişen sağlık hizmetleri ve psikolojik ortamda, etkili sağlık uzmanı-hasta iletişimini sağlamak giderek daha zor görünmektedir.

Değişen demografik özellikler, kültürel çeşitlilik, farklı diller, daha ilgili ve bilgili hastalar, sağlık personeli eksikliği ve diğer faktörler, sağlık alanındaki iletişim zorluklarına neden oluyor.

Sağlık alanında etkili iletişim yoluyla tedaviye uyumu teşvik etmek

Hastaların ilerlemelerinden sorumlu sağlık uzmanlarına güvenmeleri gerekir. Aslında, hastanın tedaviye uyumu, kendisiyle ilgilenen profesyonellerle akıcı bir ilişkisi olduğunda çok daha fazladır. Bu, hastalıkla yüzleşmek için psikolojik yatkınlıklarını geliştirir ve doktor talimatlarını takip etmelerini kolaylaştırır.

Öte yandan, iletilen hatalı bilgiler hem sağlık profesyoneli hem de ait oldukları sağlık kuruluşu için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Özellikle bu başarısızlık bir hastayı ciddi şekilde etkiliyorsa.

Stresli durumlarda etkili iletişim

Nezaket, sabır ve eşitlik, mevcut tıbbi ve/veya psikolojik bakımın yeni gerçekleriyle yüzleşen profesyoneller için iyi birer müttefiktir. Stresli durumlarda uygun sağlık hizmeti iletişiminin sağlanmasına yardımcı olurlar. Bunun nedeni, hastaların sağlık hizmetleriyle ilgili olarak kendilerini hüsrana uğramış, endişeli ve tedirgin hissedebilmeleri ve bunun da daha sonra şikayette bulunmalarına yol açabilmesidir.

Eşlik, birebir iletişimi içerir. Sağlık çalışanları kendi dillerinde, ses tonlarında ve beden dillerinde paternalist bir yaklaşım olarak algılanabilecek yaklaşımlardan kaçınmalıdır. Ayrıca sabır, hoşgörü ve dayanıklılık çoğu zaman zor olabilir ama bunlar her zaman gereklidir.

Danışma süresi

İspanya Hasta Forumu’nun (FEP) Başkan Yardımcısı ve Kurumsal İlişkiler Koordinatörü Santiago Alonso, konsültasyon sürelerinin artırılması gerektiğini tavsiye ediyor. Hastaların hastalıklarının ve her şeyden önce genel sağlıklarının farkında olmaları gerektiği konusunda ısrar ediyor. Üstelik yeni teknoloji açısından bunun asla bir engel olmaması gerektiğini belirtiyor. Aslında, doktorların hastalarıyla konuşmak için daha fazla zaman ayırmaları gerekir.

Aktif dinlemenin önemi

Sağlık profesyonelleri, hastalarının sağlık sorunlarını dinlemek için her zaman makul çabayı göstermelidir. Aktif dinleme, hastaya odaklanmayı ve kendi referans çerçevesini askıya almayı içerir. Ardından, aktif olarak dinledikten sonra hastanın sözlerini doğrulayabilir ve yeniden ifade edebilirler. Ayrıca hastalar onları özenli ve vicdanlı profesyoneller olarak göreceklerdir.

Klinisyenler ayrıca, genişletilmiş diyaloglar da dahil olmak üzere hastalarıyla yapılan görüşmelerden toplanan bilgileri periyodik olarak özetlemeyi düşünmelidir. Bunlar, bilgileri netleştirmeye, anlayışı doğrulamaya ve yeni soruların sorulması ve yanıtlanması için bir fırsat sağlamaya yardımcı olabilir.