Bazı arkadaşlar ''ülkede tarımsal ürün üretilmiyor'' diye yazıyor. Sosyal demokratlar, hayatlarında tarlaya gitmedikleri için, bu söyleme alet oluyorlar. Ben köy çocuğuyum ve ekonomi doktorası yaptım. Türkiye’yi ve tarımsal üretimi çok iyi bilirim.

Şu bir gerçektir ki, Türkiye’de tarımsal ürün üretimi yapılıyor ve her yıl tarımsal ürün üretiminde artış oluyor. Daha da önemlisi, tarımsal ürün ithalat-ihracat dengesi ülke lehine 4 milyar dolar civarında fazla veriyor. Daha açık bir ifadeyle tarımsal ürün fazlası var.

Bu fazlayı, ülke tükettiğinden daha çok üretiyor, diye anlamak lazım.

Sıralayalım;

1. Fındık üretiminde fazla var. Bu fazlalık bazı yıllarda 500 milyon kiloya ulaşıyor. Fazlası ihraç ediliyor. Orta ve Batı Karedeniz fındık üretimine tahsis edilmiş. Fındık bahçelerinde başka tarımsal ürün üretilemez.

2. Zeytin ve zeytin yağı üretiminde fazla var. Zeytin yağı ihraç ediliyor. Ege ve Marmara Bölgesinde üretiliyor.

3. Kuru incir ve Kuru üzüm üretiminde fazla var. Aydın ve civarı incir ağaçları ile dolu. Üzümden,Şarap ve Rakı üretiliyor.

4. Narenciye üretiminde fazla var. Güney ege, Akdeniz Bölgesinde üretiliyor.

5. Antep fıstığı yeterince üretiliyor. Üretimde, Urfa başı çekiyor.

6. Kayısı üretiminde dünya lideriyiz. Malatya denilince akla kayısı geliyor.

7. Beyaz et üretiminde fazla var. Rusyaya tavuk ihraç ediliyor.

8. Çay üretiminde fazla var. Doğu Karadeniz çay üretimine tahsis edilmiş. Çay üretilen arazide başka hiç bir ürün üretilemez.

9. Sera ürünlerinde üretim fazlası var. Geçen yıl Rusyanın bize kota olarak ayırdığı 250 milyon kilo domatesi ihraç ettik.

10. Bira ihraç ediyoruz. Biranın ham maddesi arpa. Tarlalar arpa üretimine öncelik veriyor. Arpaya tahsis edilen tarlada başka üretim yapılmaz.

Sorun, ekmeklik buğday, yağlı tohumlar ve kırmızı ette var. Bunları ithal yolu ile karşılıyoruz. Tarımsal ürün ithalat-ihracat dengesi fazla veriyor.

Bu duruma göre;

''Neden tarımsal ürün üretilmiyor'' tartışması yapılıyor. Yapılıyor çünkü, tarımsal ürün üretimin hepsinde ALIM TEKELİ yapan, kemikleşmiş TEKELCİ ALICILAR var. Bunlar, dikkati başka yere çekmek için, ülkede tarımsal ürün üretimi yapılmıyor propagandası yapıyor. Bilmeyenler de hakikat sanıyor.

Fındığı ele alalım. Tek bir şirket ve onun iş birlikçileri tarafından fındık alınıyor. İhraç ediliyor. Fındık üreticileri perişan.

Kayısıda aynı sorun yaşanıyor. Zeytinyağını, Amerikalılara teslim ettik. Bize zeytin yağı yerine margarin yedirmeye, 1950 lerde başladılar. ''Zeytin yağı yiyemem aman...'' türküsü söylettiler. İhracat ve ticaretini onlar kontrol ediyor.

Sebze ve meyve hallerindeki kabzımalların tarihi Osmanlıdan geliyor. Öyle kemikleştiler ki, fazla ürünü Halice dökerlerdi. Kazandıkları paralar ile büyük mağazalar kurdular, şimdi fiyatlar yüksek kalsın diye ürünü çöpe döküyorlar.

Türkiye, tarımsal ürünler ticaretinde kemikleşmiş tekelleri kırmadığı sürece, tarımsal ürün ihracatından artı değer elde edemez. İç tüketimde, ürünlerini de pahalı yemeye devam eder.