Yardım istemek hassaslık ya da zayıflık ile eş anlamlı değildir. Aslında, yardım istemek bir cesaret eylemidir. Bunu yaparak, sınırlarımızı kabul ediyoruz ve başkalarının büyümemizde temsil ettiği rolü tanımış oluyoruz.

Bu bağlamda yardım istemek, alçak gönüllülük ve cesaret gerektiren bir davranıştır diyebiliriz çünkü destek talep etme yolu ile diğer insanların değerini fark ediyor ve kendi kendine yeterli olma yönündeki olağan baskılarla mücadele ediyoruz.

İnsan, toplu gelişimi desteklemek için çevre ile işbirliği ve ilişki için tasarlanmıştır.

Güven, bir mihenk taşı

Yardım istediğimizde aynı zamanda başkalarına güven için bir oy vermiş oluyoruz. Bu basit hareketle bağlarımızı güçlendiririz. Biz dürüst insanlarız ve çevremizdeki insanlar için, onlara inandığımız zaman bizim için bir şeyler yapabileceklerini düşünüyoruz.

Sosyal ve duygusal destek talebini, başkalarının bizden yararlanmasına ya da kendimiz için bir şeyler yapma kabiliyetimizi ciddi şekilde tehdit ederek bağımsızlığımıza zarar vermesine yardımcı olacak iki tarafı keskin bir bıçak olarak düşünmeye eğilimliyizdir.

Genellikle olumsuz deneyimler (hayal kırıklığı ve beklentinin birleşimi) bizim bu şekilde düşünmemize neden olur ve yardım istemekten ve ihtiyaçlarımızı başkalarına göstermekten çekinmemize neden olur.