Serbest piyasa ekonomisinde, yatırım önceliğini piyasa faiz hadleri tayin eder. Hangi yatırım, faiz hadlerinden daha yüksek getiri sunuyor ise öncelik onda olmalıdır. Özel sektör bu kurala uymak zorundadır. Aksi taktirde zarar eder. Devlet yatırımlarında, kamu yararı önceliği vardır. Ancak, dış açık verildiği zaman, kamu yararı ikinci planda kalır. Aksi taktirde, kaynak israfı yüzünden, açıklar daha da yükselir. Enflasyonun en büyük nedeni de kaynakları israf etmektir.

Türkiye cari açık veriyor. Bütçe açığı veriyor. Bu iki koşulda, yatırımlarda kamu yararı öncelik taşımaz. Birinci öncelik, cari açığa neden olan yatırım kalemi olmalıdır.

Ocak 2022 ithalat kalemleri incelendiği zaman, 28 milyar dolar ithalatın 9 milyar doları enerji ithalatına gitmiş. Dış ticaret açığı 12 milyar doları buluyor. Türkiye, enerji ithal etmemiş olsaydı, cari açık vermeyecekti. Bu nedenle, kamu ve özel kesim yatırımlarında birinci öncelik enerji yatırımlarıdır.

Türkiye ne yapıyor?

Faiz hadleri kadar getiri sağlamayan, KANAL İSTANBUL yatırımında ısrar ediyor. Bu ısrarın hiç bir ekonomik gerekçesi yok. Kaynak israfından başka sonuç yaratmayacak. Kaynak israfını ülke, enflasyon olarak ödeyecektir. Cari açık ve bütçe açıkları devam edecektir.

Öncelik, ithalat rakamları ile teyit edilen, enerji yatırımlarındadır. Ki bunların başında nükleer enerji santralleri geliyor. Neden bir an önce bu yatırımlar tamamlanmaz. Ekonomik akıl merak ediyor.