Doğal çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde ‘Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı  toplandı . Çevre kirlenmesine karşı doğal çözüm yolları arandı. Çevrenin korunması için ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’ olarak değerlendirildi.  Ülkemizde ise  1978 yılında Çevre Müşteşarlığı  kuruldu ve 5 – 11 Haziran arası günlerini,  Çevre Koruma günleri ilan etti.

       Her yıl 5 Haziran Çevre Günü olarak  kutlarız. Peki neden çevre bu kadar önemlidir?  Çünkü çevre hepimizin yaşadığı dünyanın ta kendisidir. Hepimiz belirli bir çevrede yaşarız ama; eğer çevrenin değişik yerlerde kirletildiğinde; bazen belirli bir kitle; bazen  önemli bir insan topluluğu bundan zarar görür. Mutlaka birinci şart olabildiğince çevreyi  kirletmemek; mümkünse bir şekilde kirletilmişse; bunuda  arıtma tesisleri (kimyasal arıtma)  ile temizlememiz; bizim en önemli görevlerimiz arasında olmalıdır.  Günümüzde gerçi her kirli veya kirletilebilecek noktanın sorumluları vardır, bunlar o temizliği yaparlar ama elimizden geldiğince kirliliği yaratmamaya özen göstermeliyiz.  Örneğin çöpleri evimizde iken kağıtları ayrı, camları ayrı; plastikleri ayrı , metalleri ayrı kutulara koyarak Belediyelerce oluşturulan geri dönüşüm toplama depo kutularına atabiliriz. Bunlar Belediyelerce toplu değerlendirim fabrikalarına gidip; yeniden mamul madde haline gelmek üzere işlenebilir . Örneğin plastiği (petrolden yapılır) doğaya attığımızda 450 yıl yokulmadan çevreyi  kirletebilmektedir. Unutmamalıyız ki yaşadığımız yer sağlıksız koşulları taşıyorsa;  en önce etkilenen kendimiz oluruz; kaldı ki çevre herkese lazım olan alan veya alanlardır.

       Çevre dediğimiz zaman akla çöp konusu; çevre kültürü yaratılması(fikir üretilmesi); çevre kirliliği olmadan enerji elde etme yöntemleri; Sağlıklı kentler ve  yerleşim yerleri; Kent yaşam alanları oluşturma; Ulaştırma ve trafik sorunu; Su kaynaklarının kirletilmemesi; Havanın kirletilmemesi;  Tüm doğanın korunması;  geri dönüşüm( çevre kirliliği yaratmaması için tekrar kullanılır duruma getirme); geri dönüşüm yoluyla; tekrar kullanıma döndürerek doğanın ağaç kesim yoluyla zayıflatılmasını önleme; Çevre kirliliği nedeni ile dere ve ırmakların kirletilmesi ve balık ölümleri; Kent ve yaşam alanlarının planlanması; halkın çevre ile ilgili kararlara katılımının sağlanması; İmar yasalarının çevreye etkileri;  çevre korunması;  hepimizin sağlığı;  çevrenin korunması  ve yaşam kalitesinin artması için  yapılması gerekenler  şeklinde düşünülebilir.

         Çevre hepimizin yaşadığı en önemli  yerlerdir; mutlaka en iyi koşullarda korunması  ve sağlıklı şartları taşıması son derece önemlidir. Ayrıca gelecek nesillere sağlıklı  çevre bırakmakta görevlerimiz arasındadır;  bu nedenle de çevre önemle korunmalıdır.  Aksi halde ileride telafisi mümkün olmıyan koşullarla karşı karşıya kalabiliriz.