Seneler evvel mahalle bekçilerine amca ve ağabey olarak hitap ederdik. Sakın bu tarihteki seneleri sizlere göre (M.Ö) olarak kabullenmeyiniz. Zaman bizlere göre su gibi akıp gidiyor. Ne yaşadık ki diyerek geçen yıllarımıza hayıflanıyoruz. Neyse gelelim konumuza. Saray , Aziziye ve Selimiye  Mahalleleri birbirine yakınlıklarından dolayı birbirlerine zincirleme olarak bağlıdırlar. Şimdi top atsanız kimse kimseyi duymaz. Bana şu an yine ah! Eski seneler ve günler dedirterek yaramı deşmeyiniz . bizim yaşadığımız senelerde ne bu kadar hırsızlık ne de asayiş olayları vardı. Belki de vardı ama mahalle bekçileri sayesinde duymuyor ve güven duyuyorduk. Hele hele gece de olsa kadın ve kızlarımıza bu amca ve ağabeylerimiz güven içinde herkese bekçilik yapıyordu. Bugün ki şartlara göre 1985 yılında kaldırılan bekçilerimizi kahve renkli elbise ve şapkaları başında geri getirilmesini istiyoruz. Birkaç dakikada çaldıkları düdük hırsızları korkutup kaçmalarına yol açarken bizlerin güven içinde uyumamızı sağlıyordu. BİR MAHALLE GÜVENLİĞİNİN önemli gücü olan bekçilerimiz karşılıklı fasılalı düdük sesleri sayesinde güven ve huzur veren bekçilerimize çok ama çok ihtiyaç var. Bekçilerimiz sayesinde akşamları konu komşuya ihtiyaçlarımızı rahatlıkla esnaflardan almaya ve arkadaşlarımıza ders çalışmaya gidiyorduk şayet genç kaldıysak bizi bekçi amcalara teslim ederek evlerimize gönderirlerdi. Şimdi ise insanlarımızı yolda soyuyorlar ve otobüslerde yolcuların yanında genç kızlarımızı rahatsız ediyorlar. Bizlerin zamanında  AR ,NAMUS  vardı. Mahalle kızlarımıza ne kötü gözle bakar ve baktırırdık hepsi bizim namusumuzdu. Şu an ise her şey polise kaldı. Ancak her olaya yetişemediklerinin imkan olduğunu görüyor ve müsaade ediyoruz. Bugün BB’nde mahalle bekçilerimizle ilgili görüşmeler başladı . inşallah mecliste hayırlı kanunlar çıkar. Şunu unutmayınız ki mahalle bekçilerimizin tek anlaşma aleti ağızlarındaki düdüklerdi.