İyimser insanlar sorunlarını daha etkili bir şekilde karşılarlar. Sıkıntılara rağmen istediklerini yapabileceklerine kesin olarak inanırlar. Daha az vazgeçerler ve onların olayların üstesinden gelme tarzı daha etkilidir. İyimser olanlar kaybedebilecekleri yerine kazanabileceklerine odaklanırlar. Hayata bu perspektiften bakmak iyimserlik ve sağlık arasında bir ilişki olduğunu gösterir mi?

Çok sayıdaki çalışmaya göre (öz-bildirim, sağlık personeli tarafından yapılan öngörüler, doktora gidenlerin sayısı ya da kalp krizinden sonra hayatta kalma süresinin ölçümleri), iyimserlik sağlıklı olmanın bir öngörüsüdür. Bu çalışmaların sonuçlarına dayanarak, iyimserlik ve sağlık arasındaki korelasyon 0.20 ile 0.30 arasındadır.

Çalışmalar çoğunlukla, yatkınlık iyimserlik türüne odaklanmıştır.

İyimser insanlar genellikle direkt olarak sorunları çözmek için stratejiler kullanırlar, özellikle de durumu kontrol altında tuttuklarına inanırlarsa. İçinde bulundukları durumu değiştirebileceklerine inanırlar, böylece harekete geçerler ve değerlendirirler. Bunun yanında, kötümser insanlar da durumu değerlendirirler. Eğer beklentiler onları ikna ederse, harekete geçerler. (Sanna, L.,1996)

Pozitif duygular İmmünoglobülin A oranının yüksek olmasıyla ilişkilidir. Bu antikor hastalıklara karşı savunma sisteminin başında gelir. Bu duyguların sadece doğrudan etkileri yoktur, aynı zamanda sübjektif etkileri de vardır. Kendilerini mutlu hisseden insanlar:

Mutsuz olanlara göre daha az fiziksel semptomlar gösterirler. Üzgün insanlar kendilerini daha rahatsız hissederler.

Kendilerini üzgün insanlardan daha az korunmasız olarak düşünürler. Böylece sağlıklarını korumak onlar için daha kolaydır.

Sağlıklarını destekleme, koruma konusunda kendilerini daha yeterli görürler ve hastalıklarının iyileşeceğinden daha emindirler.

İyimserlik ve sağlık arasındaki açıklayıcı yöntemler

Pek çok çalışmanın sonucu şudur: iyimser insanlar kötümserlere oranla hastalıklardan daha tatmin edici bir şekilde kurtulmuşlardır. Şimdi size bu görüşü destekleyen birkaç kanıt sunacağız:

Hamilelik ve doğum: İyimser hamileler hamilelikleri sırasında ve doğum sonrasında daha az depresif semptomlar gösterirler. Ayrıca iyimser hamileler düşük yaptıkları zaman da psikolojik düzeyde kendilerine önemli ölçüde yardımı olabilecek daha az derecede endişe duyarlar.

Ameliyatlar: Ameliyat geçiren hastalarla uzun zaman içerisinde yapılan araştırmalar göstermiştir ki; iyimser kişiler kendi ameliyatlarından önce daha düşük düzeyde negatif duygular, muhalefet ve depresyon belirtileri göstermişlerdir.

Kanser: Meme kanseri teşhisi sırasında daha olumlu davranan kadınlar, cerrahi müdahale öncesi ve sonrası daha az rahatsızlık belirtileri göstermişlerdir.

HIV virüsü taşıyanlar: Bazı çalışmalar göstermiştir ki HIV virüsü taşıyan iyimser kişiler, daha düşük negatif duygular taşırlar ve hastalığın ilerlemesiyle ilgili daha az endişe duyarlar.

İyimserlik ve sonuçlarını inceledikten sonra istediğiniz hedeflere ulaşmak için pozitif tavır alıp almama size kalmış. Ama kesin olan bir şey var ki; pozitif bir zihne sahip olmak sağlığınızı, moralinizi ve her yönden iyi olmanızı temin eder.