Ekonomide "sermaye oluşum yasası" egemenliğini sürdürüyor. Finans (nakit) kapital, sürekli sabit kapitale dönüşüyor. Bu yasa, işlevini sürdürmek için organlarını yaratıyor. Bunlardan birisi de Menkul Kıymetler Borsasıdır.
Menkul kıymetler Borsasında "değerli kağıt" hüviyetindeki Hisse Senetleri ve Tahviller alınır satılır. Böylece, gelirin tüketilmeyen kısmından oluşan tasarruflar, ekonomiye kaynak olarak girer. En ucuza kaynak girişi sağladığı için, menkul kıymetler borsaları, ekonominin vaz geçilmez kurumlarıdır.
Menkul kıymetler borsaları iki aşamalı çalışıyor. Bunlar ikincil piyasalar ve birincil piyasalar olarak anlamlandırılıyor.
İkinci el piyasalarda, daha önceden piyasaya sürülmüş menkul kıymetler alınıp-satılıyor. Birinci el piyasada ise ilk defa piyasaya sürülen menkul kıymetler satılıyor. İkinci el piyasa sistemin motor görevini üstleniyor. Birinci el piyasada ilk defa satılan hisse senedi, tamamen satılıp bittiği anda kapanıyor.
Birinci elde satılan menkul kıymet sayesinde, yatırımcı şirketin sermayesi artıyor ve ilave yatırımlar gerçekleşiyor. Böylece tasarruflar, yatırıma dönüşüyor. İlave sanayi sermayesi oluşuyor.
Hisse senetleri yeni ortakları beraberinde getiriyor. Ancak, yeni ortaklar yönetim işi ile ilgilenmiyor. Elde edecekleri kara bakıyor. Karlı işletmelerin hisse senetleri değerleniyor. Yatırımcıyı, hisse başına kar oranı ilgilendiriyor. Bu oran, yatırılan sermayenin, piyasa faizinden daha yüksek olması halinde hisse sendi değer kazanıyor.
Değer kazanan hisse senedi sayesinde, birinci el piyasadan şirketin yeni hisse senedi satması kolaylaşıyor. Karlı şirket, yeni ortaklar sayesinde büyüyor. Sermaye artışına bağlı olarak, yatırımlar artıyor ve ekonomi büyüyor. Kaynak israfı ortadan kalkıyor. Sermaye oluşum yasası işliyor.
Hisse senetleri, sermayeyi temsil eden ortaklık belgeleri hüviyetindedir. Borsalar kanalıyla halk hisse senedi sahibi oluyor. Böylece, sermaye tabana yayılıyor. Kapital sahibinin, şirket sahibi olması kuralı zamanla ortadan kayboluyor. Şirket yönetimi, eğitimli ve deneyimli yöneticiler tarafından icra ediliyor.
Borsalar, halkın aydınlatılması zaruretini beraberinde getiriyor. Şirketin gelir tabloları ve bilançoları "bağımsız ve tarafsız" denetim kurumları tarafından incelenip yayınlanması sayesinde, halkın doğru karar vermesi imkan dahiline giriyor.
Menkul Kıymetler Borsalarının en önemli sorunu "içeridekilerin ticareti" dir. Şirketin içinde olan kişiler, kar ve zarar durumunu yakından bildikleri için, spekülasyon yapabilirler. Tüm borsalarda, içeridekilerin ticareti (incider trading) yasaklanıyor.
Menkul kıymetler borsasında, yatırım yapmadan önce, çok ince hesap yapmak zarureti var. Bunların başında şirketin akif-pasif dengesinin iyi hesap edilmesi ve gelir tablolarının, zaman içerisindeki hareketlerinin iyi incelenmesi gerekiyor.