Herkese merhaba.

Havalar soğudu, kar atıp atıştırdı, günler hızla geçiyor. Ocak ayının yarısını geçtik. Daha dün gibi yeni yıl temennilerinde bulunduğumuz anlar sanki...

Çok güzel değil mi iyi dileklerde bulunmak. İyi niyetli olmak. Herkese sevgi ile yaklaşabilmek. Tabi bunu yapmayan ya da bu konuda düşünmeyen bilemez. Ama ben yine de söylemek istiyorum; sevgi her şeyin ilacı, saygı da destekçisi.

Nerden çıktı şimdi bunlar diyecek olursanız içimden geldi diyebilirim. 2021 yılı boyunca aldığım eğitimler, okuduğum kitaplarla hayatıma yön verme konusunda birçok yol deneyimledim. İyi geleni de oldu, yorulup pes ettiğim de. Ama hepsi de birbirinden güzel, kendimi iyi hissettirecek ve evrenin bana sunduğu ve sunacağı tüm güzellikleri kabul edebilmemi öğretti.

Tabi ki bu sevmek olayı öyle yüzüme küfretse de aldım kabul ettim değil tabi ki. O kişi ile bağını keseceksin. Hem fiziken hem de ruhen. Bunun değişik yol ve yöntemleri var. Ama affederek yoluna devam etmelisin. Küserek ya da sinsi sinsi takip ederek, hasetlikle değil. Yoksa bu çalışmalar işe yaramaz.

Duygularımız, hislerimiz bizi yanıltmaz. Bir insan hakkında ilk karşılaşmada ne hissedersek doğru çıkar. Ve bir kere bir insandan soğuduysan da eski haline tekrar gelemiyorsun. Önyargı ile değil deneyim ile karar vermek gerekiyor. Mesela bir arkadaş hakkında çok şey söylendi ve ben bu defa kendim tecrübe etmek istiyorum deyip şans verdim. Ve sonuç ne oldu biliyor musunuz? Onlar yanıldılar. Çünkü insanlar kullanamadığı ve işine yaramayan insanı kötülemekle harika bir iş yaptığını sanıyor. Oysa çıkarsız ve sadece arkadaşlıktan ileri gitmeyen ilişkiler hem daha sağlam hem daha uzun ömürlü oluyor. Ve bu uzun ömürlü arkadaşlıklarınızda bir iki sene yüz yüze görüşemeseniz de ilk karşılaşmada nerde kaldıysanız oradan devam ediyorsunuz. Olması gerektiği gibi. Bu da insana gerçekten yetiyor.

Uzun ömürlü arkadaşlıklarda şu olmaz mesela; evine gelmiştir, senin sağın solun dağınık mı, camların silinecek mi, toz almış mısın yahut da ikram ne hazırladın basit mi, on çeşit yemek mi diye bakmaz. Bir acı kahveye gelmiştir bir de tatlı sohbetine. Çok şükür hayatımda sağım da solum da beni anlayan ve bana gerçekten her koşulda destek olan dostlarım var. Evim boyandığında temizliğe koşan da var, oturmaya geldiğinde mutfağa geçip çay suyu koyan da. Dünyanın en zengin insanı oluyorsunuz o an. Bunun sebebi tabi ki benim kara kaşım kara gözüm değil. Onları seviyor olmam ve bunu hissettirmem. Çıkarım mı var? Hayır. İnsanlar. İnsanlık nedir biliyorlar.

Sonuç olarak herkesi aslında sevmek zorunda değilsiniz ama saygı duymak zorundasınız. Sevmediğiniz insanlarla görüşmek, konuşmak zorunda değilsiniz. Karşılaşsanız da muhatap olmazsınız olur biter.

Ama sevgi ile aslında her şey mümkün. Şöyle ılımlı sakin biri haline geliyorsunuz ve istekleriniz gerçekleşmek için sıraya giriyor sanki. Her şey daha kolay ve yolunda ilerliyor.

Sevgi ve saygı ile hoşça ve sağlıkla kalın dostlarım. Bu günlük bu kadar ama bu konu burada kalmaz benden söylemesi.