Nükleer silahlar, askeri gücü sıfıra eşitliyor. Zira, atom bombası ile yapılacak dünya savaşı, medeniyetin sonunu getirebilir. Atom bombasının mucidi, Fizik ve Matematik Dehası Albert Einstein (1879-1955) ''4. dünya savaşı kazma kürekle yapılır'' diyordu. Dünya çapında oluşan bu sosyolojik bilinç ve akıl, 3. dünya savaşını sürekli erteliyor.

Savaşların sonlanmasına neden olan başka bir ekonomik gerçek yaşanıyor. Savaşlar, TOPRAK KAZANMAK amacıyla yapılıyordu. Sanayi üretim aşamasına geçen toplumlarda, toprakta üretimin önemi kalmadı. Almanya’da ''toprak rantı'' ulusal hasıla hesabına katılmıyor. Amerika, dünyaya mısır, soya ve biftek satıyor, tarımsal üretimin Amerikan milli geliri içerisindeki payı yüzde 3 leri geçmiyor.

Tarımsal üretimin yarattığı katma değer, Türkiye’de, ulusal hasılanın yüzde 5 seviyesine düştü. Topraktaki üretim, insanlara ekonomik refah getirmiyor. İnsanlar, sanayi üretim bölgelerine göç ediyor.

Savaş yoluyla, toprağı işgal etmeye gerek kalmadı. Toprakta yaratılan katma değerler, sanayi üretimi karşısında yok mertebesinde. Sanayici, bir cep telefonu satıyor, bir tır dolusu buğdayı satın alıyor. Ayrıca, sermaye ve para piyasası yoluyla, tarımsal üretim aşamasındaki toplumlar kolayca sömürülüyor. Örneğin, ülkemizde tutulan döviz rezervinin maliyeti yılda 8 milyar dolar civarında. Bu maliyeti 4 yıllık fındık geliri karşılamıyor. Sadece parası ile Batı, tarımsal üretimdeki artıkları elimizden alıyor. Savaşa gerek kalmıyor.

Savaş, insan oğlunu teknoloji üretmeye mecbur bırakıyordu. Savaş, sonlanacağına göre, teknoloji nasıl ve kim tarafından üretilecek ?

Bu soruya cevabı, Avusturyalı ekonomist Josep Alois Schumpeter (1883-1950) vermiştir. Serbest Piyasa Ekonomisindeki rekabet düzeni, karların azalmasına neden olur. Rekabetçi piyasada, yeni teknoloji ile üretime katılan işletmele kar ederler. Karlılık yeni teknolojilerin ekonomide yaratacağı maliyet düşmeleri ile devam eder.

Uluslararası Toplum ''Serbest piyasa teknoloji üretiyor'' fikrine dört elle sarıldı. Dünya çapında, tekel üretim biçiminin kırılması ve serbest piyasanın evrensel yapı kazanması yönünde ekonomi politika tercih ediliyor. Nitekim, teknoloji firmaları yüksek kar ediyor. Başarıya koşuyor.

Karların azalmasına ilişkin teori, klasik ekonomistler tarafından 200 yıl önce kurulmuştu. Ancak, uygulama 21. yüzyılın sonunu bekledi. Batıda, klasik işletmelerin karı azaldı. Karlı olmak, bilgiden geçiyor. Örneğin Amazon, basit bir pazarlama bilgisi (güven) sayesinde, dünyanın en büyük şirketine dönüştü.

Bu yüz yılda, sermaye ile bilgi üretimde yer değiştirecek. Bilgiye bağlı üretim yapabilen uluslar öne geçecek. Bilgi ise eğitim ile elde ediliyor. Eğitimde başarılı olan ülkelerin refahı kendiliğinden artacak.

Eğitime önem vermemiz gerekiyor. Ancak, bu yeni eğitimin doğrudan ekonomi ile ilişkili olması lazım. Üretimde karşılığı olmayan eğitim, kaynak israfından başka sonuç yaratmaz. İmam Hatipler ile sonuca varılmaz. Teknik Liselere önem vermek gerekiyor.