Ücret, faiz, rant ve kar üretimin maliyetini oluşturuyor. Bu maliyet unsurları zamana bağlı olarak değişiyor.
Sanayi toplumlarında artan ücretler, topraktaki rantı sıfırlıyor. Son 10 yıldan beri, Türkiye'de toprak rantı sıfıra doğru iniyor.Toprak sahibi olmanın avantajı kayboldu. Aile işletmeleri, toprakta çalışarak kendilerini istihdam etmenin üzerinde gelir elde edemiyor.
Artan sermayeye bağlı olarak, faizler sürekli düşüyor. Avrupa'da şirket tahvilleri negatif faiz veriyor. Nestle şirketinin 100 Euroluk tahvili, vade sonunda 99 Euroya kadar düştü. Bu sonuç, kapitalist sistemin mantığına uygun değil . Fakat halk satın alıyor. Türkiye'de bankaya TL cinsinden para yatıranlar negatif faiz elde ediyor. Dünyada finans kapitalin karşılığı olan faiz, negatif seyrediyor.
Karlar sürekli azalıyor. Avrupa'da karlı olmanın yegane yolu, yeni bir teknoloji bularak üretime uyarlamaya bağlı hale geldi. İnovasyon beceremeyen şirketler kapanıyor.
Ücretler ise sürekli artıyor. Sendikalar düşük ücretle insanların çalışmasını önleyici politikalar üretiyor. Artan ücretler karların azalmasına neden oldu. Müteşebbis, emek yerine ikame edici makinelere yatırım yapıyor. Avrupa'da üretim, robotlar ile yapılmaya başladı.
İşçi yerine ikame edilen her robot, birden yüze kadar işçinin işini elinden alıyor. Avrupa'daki yöneticiler, kara kara düşünüyor. Çünkü, teknolojinin getirdiği işsizliğin nasıl çözüleceği bilinemiyor.
Teknoloji, aynı işi görecek yeni üretimleri de beraberinde getiriyor. Bu durum, üretimin yapısını değiştiriyor. Şirketler kepenk kapatıyor. Dijital resim teknolojisi gelişti. Kodak adlı klasik resim filmleri üreten şirket kayboldu. Şimdi sıra elektrikli arabalar ile otomotiv sanayine geldi.
Elektrikli arabalar, içten yanmalı motor ve ona bağlı yan sanayiyi ortadan kaldıracak. Bir kaç sene sonra, Avrupa'da eksik istihdamın ekonomik kriz yaratacağından söz ediliyor.
İleri sanayi toplumlarını zor günler bekliyor.