Cumhuriyetin yüzüncü yıl özel sayısı olarak; Cumhuriyetimizin 100 cü yılını kutlama programı içinde basılmış ve çok güzel dizayn edilmiş bir dergi;  Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacaktır’ deyişi  basılıdır.

     Anıtkabir Dergisi’nin Ekim 2023; ve 91 sayılı yayınından öğreniyoruz. ‘Derginin amacı Atatürkçü dünya görüşünü yaymak ve Anıtkabir’i tanıtmak amacıyla 3 ayda bir Türkçe yayınlanıyor.’ Anıtkabir Derneği adına imtiyaz sahibi (E ) Tuğgeneral: Sadi Öner; Prf Dr. Seçil Karal Aygün,  Prf Dr  Oğuz Aytepe;  Prf  Dr  M. Lütfi Çakmakçı;  Prf Dr  Bige Sükan  (E ) Tuğgeneral Mehmet Teyfik Bedük, Dr Ali Güler, Dr Veli  Fatih Güven,  Dr Abdullah Cüneyt Küsmez, Av.   Ahmet Erdem Akyüz,  Güneş Müftüoğlu, Bora Öncü; Dergiyi Yayına Hazırlayan  Anıl Ece Ercan  Mamlı; Derginin yıllık abonelik bedeli 120 tl dir.

      Dergide yayınlanan yazılar; yazarların görüşleridir. Gönderilen yazılar basılsın veya basılmasın iade edilmiyor. Dergi basın ahlak yasalarına uymayı taattüt ediyor. Yazılan yazılardan Anıtkabir Komutanlığı sorumlu tutulamıyor. Ekim 2023 sayısında; Dergide Cumhuriyetimizin müjdejisi ‘Lozan Barış Konferansı’nı Prof Dr  Seçil Karal Akgün yazmış,  Lozan Muahedesi; askeri zaferler gibi milletimizin hakkı ve kendi kabiliyetinin mahsülü olan bir kazançtır. ’Lozan barış antlaşması Türkiye’nin tapusu olan; bu anlaşmanın eleştirmek  Cumhuriyet düşmanlığıdır. 100 yıl sonra bile; bu anlaşmaya (Lozaria) sahip çıkmalıyız. Lozan’ı  izleyen ilk büyük gelişme 13 Ekim’de Ankara’nın başkent oluşudur. 27 Aralık 1919 da Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında Heyet-i Temsiliye’nin  Ankara’ya gelişiyle eylemsel olarak gerçekleşti. İstanbul Milletvekili Abdurrahman  Şeref Bey 23 Nisan 1920 de TBMM açılışına göndermeyle ‘Hakimiyeti Milliye  bilakaydışart milletindir; dedikten sonra kime sorarsanız sorunuz bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır.

      Tüm kavramlar ile ve sonuçlarının bugüne yansımasını kapsayan niteliği ile ‘Cumhuriyetin Müjdecisi Lozan Barış Konferansı’ anlatılmış,  ikinci konu ise  Atatürk ve Cumhuriyetçilik ‘Prf  Dr Oğuz Aytepe’nin kaleminden   anlatılmış  Atatürk İlkeleri ve Demokrasi Prf Dr Bige Sükan tarafından  kaleme alınmış; 29 Ekim 1933 te 10 yıl söylevi;  ‘Az zamanda çok ve büyük işler yaptık’ Bu işlerin en büyüğü temeli Türk Kahramanlığı  ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir.’  Cumhuriyet  vatandaşların hak ve özgürlüklerini ‘Güvence altına alan bir yönetim biçimidir.’  Atatürk Medeni Bilgiler kitabında; Cumhuriyet ‘vatandaşların hak ve özgürlüklerini’ güvence altına alan bir yönetim biçimidir.  Atatürk ‘Medeni Bilgiler’ kitabında Türk Ulusunu şu şekilde tanımlamıştır. ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir’.  Atatürk ‘Medeni Bilgiler’  kitabında ‘Egemenlik halka, halkın çoğunluğuna aittir.  Çağdaş toplumlar ‘Laik’  toplumlardır.  Laiklik olmadan demokrasi olamaz. Türkiye Cumhuriyeti 1961 ve 1982 anayasalarının  ikinci maddesinde belirtildiği üzere demokratik, Laik, ve sosyal hukuk devletidir.

      Atatürk’ün Cumhuriyet ve Demokrasi Anlayışını (Doktriner  Milliyetçilik Açısından;  Dr Ali Güler yazıyor; Atatürk Sivas’ta ‘İrade-i; Milliye’ gazetesini; Ankara’da ‘Hakimiyet-i Milliye’ Atatürk Merkezi (üniter) bir milli devlet olan Türkiye Cumhuriyetini kuran liderdir.  Öğrencilik yıllarından itibaren düşünce dünyasında geliştirdiği ‘Cumhuriyet’ olgusunu hayata geçirmiştir.

      Atatürkçü düşünce Cumhuriyetçilik Dr Abdullah Cüneyt Küsmez; Atatürk’ün bütün konuşmalarından anlaşılacağı üzere; ‘Cumhuriyet  demokratik parlementer düzeni işaret eder’.  Cumhuriyetin 100 yılında tarımsal sorunlar ve çözüm yolları ‘Prf Dr M. Lütfü Çakmak Tarım tüm ülkeler için çok önemli ve stratejik bir sektördür. Dünya’daki toplam su miktarı 1,4 milyar km  küptür. Bunun % 97,5 okyanus ve denizlerde tuzlu su olarak bulunmaktadır;  % 2,5 tatlı su olarak bulunmaktadır. Türkiye’nin toplam tarım alanı 28 milyon hektardır.  Sulanabilecek tarım arazisi büyüklüğü ise 8,5 milyon hektardır.  Bunun ancak % 50 si sulanabilmektedir.  Suyun dünya üzerindeki en yaygın kullanımı % 70 ile tarım sektörüdür.  Özellikle sensörler, kameralar, robotlar ve diğer büyük veri üreten aletler yeni kazma makinalarında sağım robotlarıda; sıcaklık ve nem ölçümlerinde, yem ve su miktarı tüketiminde, yüz tanımada, ortam havasının kontrolünde, uyku döngülerini saptamada, canlı ağırlık tahminlerinde, kızgınlık takibinde, hayvan davranışları belirlemede yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapay zeka akıllı tarım uygulamalarında fırsat sağlamıştır.

     Tarımsal üretimlerin dış satımını artırmak için kimyasal ilaçlar (herbisit, pestisit ve fungusit  kalıntısı oluşmayacak;  en az seviyede ve zamanlamada olması gerekiyor.

      5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21 maddesi çerçevesinde tarımsal destekler için GSMH’nın  % 1 inden az pay ayrılamayacağı hükme bağlanmış olmasına rağmen bugüne kadar bu pay hak sahiplerine ödenememiştir.