Toplumlar iki yönde hareket ediyor. Gelişiyor, belli bir zirveye ulaştıktan sonra gerileme başlıyor. Uzun dönemde, tüm toplumlar gerilemeden kendini kurtaramıyor.

Tarihe bakalım;

1. Antik Mısır Medeniyeti, büyük bir gelişme gösterdi. Nil üzerinde su taşımacılığını keşfetti ve uyguladı. Yüzlerce ton ağırlığında, dikili taşları uzak mesafelerden taşıma teknolojisini öğrendi ve uyguladı. Bu gün dahi yapılması zor Piramitleri inşa ettiler. Toz altını icat ettiler. Muhteşem tapınaklar, kral mezarları, dikili sütunlar yapabildiler. Mumyalamada başarı kazandılar. Hiyeroglif yazıyı buldular. Devlet idaresinde vergi ve bütçe kavramını geliştiriler. Matematikte çok ileri bir aşamaya ulaştılar ve Pi sayısını buldular.

Bu muhteşem medeniyet, M.Ö. 2200 lerde hızlı bir çökme sürecine girdi. Önce, siyasal birlikleri bozuldu. Onu üretim düzenindeki bozulma takip etti. Mısırdaki bozulmanın nedenini biliyoruz. Din adamları, Mısır halkını statükoya, mahkum etmişti. Okuma-yazma din adamlarının tekelindeydi. Din adamları halkı statükoda tutmak için, teknik bilgileri yok ettiler. Gelecek kuşaklara, birikimlerini aktaramayan Mısır, gerileme sürecine girdi.

M.Ö. 1350 yılına gelindiğinde, Firavun Akhenaton ''gerileme sürecini ve nedenini'' fark etti. Tüm dinleri kaldırdı. Tek tanrılı bir din kurdu. Ancak uzun süre yaşayamadı. Din adamları Akhenatonu öldürdüler, eski düzene geri döndüler ve muhteşem Mısır Medeniyetini tarih sahnesinden sildiler.

2. Romalılar muhteşem medeniyet yarattılar. Roma hukuku ve sulhu sayesinde ticaret çok gelişti. Romalılar, çimentoyu bulmuştu. Muhteşem binalar ve köprüler inşa ediyordu. Hijyeni öğrenmişler. Yaralı askerleri kolay tedavi ediyorlardı. Gümüşün hijyendeki önemini anlamışlar. Zenginler gümüş kaplardan yemek yiyordu. Yaşam kalitesi yükselmiş ve ömür uzamıştı. Devlet adamları, siyaset sosyolojisi öğreniyor ve Roma İmparatorluğu, egemenliği altındaki toplumların dinine ve yaşam biçimine karışmıyor. Laik Devlet düzeni uyguluyordu.

325 yılında Hristiyanlık Romanın devlet dini olunca, çöküş başladı. Önce Laik Devlet düzeni rafa kaldırıldı. Roma İmparatorları, Tanrının Teğmeni olarak ilan edildi. Her konuda Hristiyan dini öne geçti.Papa için Roma Vatandaşlığı önemli değildi. Papa tüm insanlara sesleniyordu. Vatandaşlık kavramı yok olmaya başlayınca çöküş hızlandı. Roma önce Batıda yıkıldı. Karanlık çağ başladı.

Papazlar, putperest ideolojiyi gerekçe göstererek, Roma dünyasındaki teknolojik bilgileri yok ettiler. Hijyen unutuldu. Hristiyan alemi, yıkanmıyor. Lağımı sokağa döküyor. Dizanteri ve koleradan kırılıyordu. Papa ''kedileri şeytan'' ilan etti. Kedi katliamı yüzünden, fareler arttı. Artan fareler, veba hastalığını yaydı. Avrupa nüfusunun yarısı hastalıktan kırıldı. Hristiyan alemi, Roma Medeniyetini yok etmekle kalmadı, 1000 yıl süren Karanlık Çağı yaşadı.

3. Osmanlı Devleti, büyük bir dinamizm ile gelişmeye başladı. Gelişmenin gerisinde ''Laik Devlet Düzeni'' uygulamak yatıyor. Osmanlı Rumeliye geçince önemli bir gerçeği fark etti. Haçlı artığı Katolikler, Balkanlarda derebeyi düzeni kurmuşlar, Ortodoks halkı sömürüyorlardı. Ortodoks papazlar ''dinimize karışmayın, halk olarak size yardımcı olacağız'' teklifine uyan Osmanlı, 40 yıl içerisinde Balkanları feth etti. Türkler için ''Laik Devlet Düzeni'' yeni değildi. Selçukludan geliyordu.

Laik devlet düzeni sayesinde, tüm Balkanları arkasına alan Osmanlı'nın, İstanbulu feth etmesi gecikmedi. Muhteşem bir ''Osmanlı Sulhu'' ortaya çıktı. Romadan sonra Balkanlar, tarihinde ilk defa barış içerisinde yaşıyor. Balkanlar, karanlık çağdan kurtuluyordu. Balkanların ışığı Avrupa içlerine kadar gidiyordu. İlk sanayileşme hareketi Osmanlıda başlamıştı. Döküm teknolojisi öğrenilmiş. Top icat edilmiş ve kurşun tüfeğe konulmuştu.

Felaket, Yavuz Sultan Selim Han ile geldi. 1517 yılında, Halifeliği Osmanlı Hanedanına ''Kılıç Hakkı'' olarak katan Yavuz Sultan Selim Han ''Laik Devlet Düzenini'' bozdu. Düzenin bozulmasının gerisinde, Halifeliği, Araplara kabul ettirmek yatıyordu.

Hilafeti, Araplara kabul ettirmek amacıyla, Mısırdan ulema getirtildi. Ulemanın ilk işi Medreselerde matematik derslerini kaldırmak oldu. Rasathane yıkıldı. ''Ebu Suud'' diye tanımlanan din içerikli eğitim ve devlet düzenine geçildi. Tıpkı, Mısır ve Romadaki gibi tarih tekerrür etti. Din adamları toplumu statükoya hapsettiler. Gerileme süreci başladı.

Laik devlet düzeninin bozulması, siyasal toplumun dayanışmasını ortadan kaldırdı. Zira Osmanlı, çok farklı din ve mezhebe bağlı halklardan oluşuyordu.

İslami devlet anlayışı ve İslam dininin egemen olması, Balkanlarda yaşayan Hristiyan Halk tarafından kabul görmedi. Ayrıcalıklar başladı. Önce Yunanistan, dini gerekçeler ile ayrıldı. Hırvatlar, Sırplar, Romenler, Macarlar, Karadağ Halkı ve Bulgarlar ayrıldılar. Balkan İmparatorluğu olan Osmanlının yıkılması gecikmedi.