Koca bir (1) yıl geçti. Nasıl özledim sizlere yazmayı, sizlerle dertlerimi paylaşmayı bir bilseniz! Artık beraberiz. Daha nice köşe yazıları yazacağım ve sizlerde benim bu coşkuma ortak olacaksınız. Ne mutlu.

Bu yıl biraz daha değişik yazmayı planlıyorum. Daha öze dönüş ve kendinin kıymetini bilme yolunda olacak. Ruhumuzu dinlemeyi, duygularımızı anlamayı, hoşlanıp hoşlanmadığınız durumları dile getirmeyi -dile getirebilmeyi- tanıyacağımız türden içerikler olacak. Sanırım benim de birkaç yıldır mola vermek sebebim bunlar olmuş olabilir. Kendimi yetkin hissetmeyi bekledim. Tam olmadım, hala pişiyorum. Öğrenmek böyle değil mi zaten? Hiçbir zaman tam olamıyorsun. İnsan ne zaman `ben oldum, tamım artık` derse yanılır. Ne demişler; kamış ses verince NEY oldum sanır, ip gerilince YAY oldum sanır, sarayda oturmakla PADİŞAH olmaz kişi, aptal ata binince BEY oldum sanır.

2023 yılı bizi öyle bir büyüttü ki! Sanki çağın tüm felaketleri bu yılda toplandı. Sel, deprem, yangın, savaş... Bunu sadece Türkiye olarak düşünmüyorum. Bu dünyaya geldik ve bu dünya üzerinde yaşıyoruz. Nerede ne olursa olsun, kalbimizde hissedebiliyorsak insanız demektir. Üzülmek, ağlamak, hayıflanmak yaratılışımızda var. Bomboş bir kalp taşımıyoruz. Ben inanıyorum ki tüm ademoğlunun kalbinde ufacık da olsa bir vicdan kırıntısı var. Merhamet var. Özellikle biz Türklerindir bu duygu çok fazla. Sevmeyi, saymayı (saygı duymayı), kucaklamayı aşırı severiz. İzlediğim yabancı filmlerde eve misafir geldiğinde bizim gibi sımsıkı sarılıp sırtına vurulması, sırtı okşanmadı. Ya da ben denk gelmedim. Merhaba diyip kabaca geliştiriliyor selamlaşmak. Biz öyle miyiz? Ciğerler dökülene kadar sırta vurulacak, üç kere öpülecek, konuşmaya başlayınca da bir el ile karşısındakinin dizini dürte dürte morartacaksın. :) Bundan mütevellit 'Ne mutlu Türk'üm diyene '.

2024 bize güzel gelsin. Büyüdük bir yaş daha. Tecrübelerimizden dersler çıkaralım. Duygularımız, düşüncelerimiz, var okuş sebebimiz neyse hakkını verelim. Dedim ya bu yıl değişik ama güzel, sakin, huzurlu ve sağlık dolu, en önemlisi de bizim olan bir yıl olsun. Hep şunu derler ya; 'seven sevdiğine sevdiğini söylesin !' Hep söyleyin olur mu? Sevdiklerimize sımsıkı sarılalım. Yarın çok geç olabilir. Size sımsıkı sarılıyorum.

Hoşça kalın. Hoş geldim. İyi seneler. :)