Ticari gemilerin geçiş rejimi; Barış zamanında gündüz ve gece bayrak ve yük ne olursa olsun; hiçbir işlem (formalite ); sağlık denetimi hariç, boğazlardan geçiş tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Türkiye savaşta ise; Türkiye ile savaşta olan ülkeyle bağları olmıyan ülkenin ticaret gemileri düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla Boğazlardan geçiş özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlara gündüz girecekler ve geçiş her seferinde Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır. Türkiye’nin kendisini çok yakın savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda; Boğazlardan geçiş tam özgürlüğünden yararlanacak; ancak gemilerin Boğazlara gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk bu durumda zorunlu kılınabilecek, ancak ücrete bağlı olmayacaktır.
Genel Hükümler; *Boğazlar kayıtsız şartsız Türkiye Cumhuriyetine bırakılacak, tahkimat yapma hakkı tanınmayacaktır. *Türk Hükümeti sözleşmenin, savaş gemilerini Boğazlardan geçişine ilişkin her hükmünün yürütülmesinde göz kulak olacaktır.
Savaş Zamanında; *Türkiye savaş ülkesi değilse, savaş gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde, Boğazlardan tam geçiş özgürlüğünden yararlanacaklardır. *Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye’yi bağlıyan bir karşılıklı yardım andlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasak olacaktır. * Karadeniz’e kıyıdaş olan; yada olmıyan devletlere ait olupta bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler. *Savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlardan herhangi el koyma girişmelerini denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır. *Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise; savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti dilediği gibi davranabilecektir. *Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlıyacak; ancak, Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye’nin aldığı önlemleri Savaş zamanında Türkiye savaşan değil ise, bayrak ve yük ne olursa olsun, Boğazlardan geliş gidiş özgürlüğünden yararlanacaktır. (Kılavuzluk ve yedekçilik /römürkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır. üçte, iki çoğunlukla haklı bulunmazsa Türkiye bu önlemleri geri alma zorunda kalacaktır. Boğazlardan uçak gemisi ve denizaltılar geçemez. Sözleşmeye göre savaş halinde Türkiye tarafından; savaş taraftarı olan ülkelerin gemileri Boğazlardan geçemez. Eğer Türkiye Muharıp ise savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini istediği gibi düzenler
Fesih Şartları; Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden itibaren başlıyarak 20 yıl sürecektir. Bununla birlikte sözleşmenin 1 ci maddesinde doğrulanan geçiş ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır. 20 Temmuz 1956 sözleşmenin süresi bitmiş; sözleşmeyi imzalayan devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesini değiştirmek için girişimde bulundular; ancak başarılı olamadılar. Uluslararası Deniz Hukuk Kuralları ve fesih şartlarıda belirtildiği gibi gemilerin uğraksız geçiş (transit); hakkı gereği sözleşmenin değişmesi durumunda dahi; sözleşmenin 1 sayılı eki değişmedikçe Türk boğazlarından geçecek hiçbir ticari gemiden zorunlu olarak, sözleşmenin 1 sayılı ekinde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka ücret talep edemeyecektir.
Sözleşmeye göre ticari gemilerin geçişinden ücret alınıyor mu? Sözleşme Türkiye’ye ‘Fener Tahsiliye ve Sağlık Resmi alma yetkisi veriyor’ Türkiye bu tahsilattan yılda 150 milyon dolar gelir alıyor. Geçiş ücretleri 1936 tıda Frank /altın 1,20 tl iken belirlenmiştir. Bu kur 1982 kadar devam etmiş; 1982 de ücretler reel olarak 10 kat artmış; sözleşmeye imza atan ülkelerin itirazları üzerine; Türkiye reel ücretin %25 ini almayı kabul etmiştir.