Son günlerde karşıma çıkan cümlelerden biri şu;

-Karşınızdaki kişinin size olan davranışları ve düşünceleri aslında sizinle ilgili değil. Kendi içinde çözemediği bir problemin dışa vurulmasıdır.

Ne kadar haklı ne kadar haksız tartışılır tabi ki. Bana göre haklı. Çünkü ben bu dünyanın başına gelen en güzel canlılardan biriyim. Düşünceli naif ve kırılgan olduğum kadar da affediciyim. Yaratıcımız beni böyle güzel yaratmış. Şükürler olsun. Aklımdakileri, yüreğimdekileri dile getirebildiğim kadar yazıya da dökebiliyorum. Kıskanç mıyım yerine göre. Sevdiklerimi sahiplenirim ve kıskanırım. Bu kıskançlık da öyle sadece benimle olsun değil, onları kimse üzmesin boyutunda. Bu nedenle de çoğu zaman yanlış anlaşılırım. Bu ayrı bir konu, şöyle kenarda dursun.

Kırılgan mıyım?

Evet. Net. Çok kırılganım. Fazla ince düşündüğüm için sadece sevdiklerime kırılırım. Ve bu durum alınganlıkla karıştırılmamalı. Peki alıngan mıyım? Yerine göre. Çünkü insanların davranışları “sana göre böyleyim” diye bas bas bağırırken dilleri “ben böyleyim” diye genelleme yapar. Bunu da fark etmek benim için çok zor olmuyor. Dedim ya yaratıcıma bin şükür harika yaratmış.

Türkiye'de özellikle Karadeniz bölgesinde ikliminden midir nedir anlamıyorum ama buluttan nem kapıyoruz. Karadeniz kızıyım ama huyumuzdan suyumuzdan hoşlanmıyorum. Cennet gibi bir yerde yaşarken, o onu demiş, bu bunu almış, onun var benim neden olmasınmış gibi gereksiz hallere girip bir yarış halinde koşturuyoruz. Tam bir israfçıyız. Sadece parasal olarak değil duygusal açıdan da israfçıyız.

Asıl değeri kıymeti hak edene insana vermeyip, üç kuruş etmeyeceklerin peşinden koşup kendimizi paralıyoruz. Yazık aslında ama fıtratımız bu demek ki. Seven sevilmez, kıymet verirsen görülmez, değer verirsen değersizleşirsin. Hep dediğim gibi fazla özveri vasat insandan nasihat dinletir.

Şu saydığım çoğu hal ve durumların üstesinden gelme yöntemi buldum. Hem de bedava. Günü bitirip evime gelip bir kahve yapıyorum. Uzatıyorum ayaklarımı içerken harika enerjik bir şarkı açıyorum. Tüm yorgunluğu atarken hatta biraz da dans edip tüm negatif enerjimi evimden kovuyorum. Efsane işe yarıyor. Kapımı kapatıyorum. Hem evimin hem kalbimin. Orada belli başlı kişilere yer ayırdım. Onlarla hayat daha keyifli, mükemmel ve dört dörtlük. Böylece dünya benim etrafımda dönüyor sanmıyorum, dünyayı etrafımda döndürüyorum. Size de tavsiye ederim.

Evin dağınık mı? Yemeğin yok mu? Yapılacak işin çok ve sen yetişemiyor musun? Yetişme. Kimin için çabalıyorsun ki? Sen nasıl mutlu olacaksan o an içinden ne geliyorsa onu yap. Dışardan yemek söyle. Bırak dağınık kalsın evin. Senin dağınıklığına bakacak arkadaşın zaten senin arkadaşın olmamıştır. Evinin kölesi olma. Ev senin kölen olsun. Sen o evin içerisindeyken ev olur. Sen yoksan dört duvardan ibaret. Her daim toplu mutfak mı olur? Psikolojik sorunları olan insanlar ev işlerine kendilerine dert edinirler. Kendimden biliyorum. Nevresim ütüleyen ve çorap katlayan birinden ne beklersiniz ki? Ben söyleyeyim kafasında çoğu şeyi düzeltemeyip, bir nizama sokamayan insan bu kadar düzen manyağı olur. Net. İki çarpı ikinin dört dediğimiz kadar net.

Koltuk kırlentleri neden yerde? Oyuncaklar neden toplanmıyor? Her yerde bir bardak var niye ben toplamak zorundayım?

Zorunda mıyım?

Gerçekten bunları yapma gibi ne mecburiyetim var. Yerde yuvarlanarak oynasınlar kırlentlerle. Oyuncaklar kalsın orada nasıl olsa hep oynuyorlar. Bardaklar bir şekilde makineye girer. Neden bu tasa? Neden bu kadar gam? Dert?

Geçmiş travmalarımız o kadar fazla ki! Şu an onları bir bir atlatmaya çalışırken beynimdeki fırtınalar dünyayı yerinden oynatır. Bundan sebep diyorum dünyayı etrafımda döndürüyorum diye. Farkındalıkla yaşamak da böyle bir şey aslında. Ne kadar çok fark edersek sorunun bizden kaynaklı olmadığını çözüyoruz. Ve hayat daha yaşanır kılınıyor. Engellere engel olarak bakmak yerine basamak diyerek üst levele çıkıyorsun.

Bak dostum sen çıldırmışsın, sıyırmışsın ve kafayı yemişsin ama sana bir sır vereyim mi?

İyi insanların çoğu böyledir diye bir film repliği var. Gerçekten iyi insanlarların çoğu böyledir. Sallayın gitsin.

Bu günlük benden bu kadar. Kendinize çok iyi bakın. Sağlıkla ve hoşça kalın.